Bu da haşemalı havuz problemi!
Mustafa Mutlu
Bu da haşemalı havuz problemi!
Mersin’in Erdemli İlçesi’ndeki bir tatil sitesinde havuza haşema ile girmesine izin verilmediğini öne süren 32 yaşındaki bir kadın, site yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunmuş...
Demiş ki:
“Anayasal güvence altına alınan mülkiyet hakkım kullandırılmıyor, temel hak ve özgürlüklerim kısıtlanıyor...”
Bu hanımefendi suç duyurusunda bulunmakla da kalmamış; komşularının, haşema giyenlere ‘Uzaylı’ diye isim taktıklarını da söylemiş...
Bu hanımın avukatı da “Bir sonuç alamazsak konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyacağız” diye buyurmuş...
***
Taşıyın tabii...
Taşıyın ve kaşıyın...
Çünkü kaşıdıkça semiriyorsunuz, sesiniz daha gür çıkıyor...
Sadece haşemayla havuza girmekle kalmayın; daha iyi kaşımanız için örneğin pop ya da rock müzik çalan barlara gidin... Önce, “Kardeşim burada neden ilahi çalmıyorsunuz. Ben ilahi dinlemek istiyorum. Bu benim en temel hak ve özgürlüğüm” diye maraza çıkartın...
Sonra, bardakilerin neden içki içtikleriyle uğraşın... “Herkes içki içiyor ve bu beni beni rahatsız ediyor. Oysa ben hem içki içmemek, hem de bara gelmek istiyorum” diye mahkemeye gidin...
***
Kaşıyın Sayın Bayan, kaşıyın...
Mayolu kadınların tesettür otellerinden içeri adımlarını bile atamadıklarını sakın görmeyin ama!
Size “Uzaylı” diyenleri AİHM’e şikâyet edin, fakat... Tesettür otellerinde mayolarıyla, bikinileriyle denize girmeye çalışanlara açıkça “Orospu” denildiğini duymayın!
Kaşıyın ama hiçbir yerden eksik olmayın...
Louis Vuitton çantalarınızla, Christian Louboutin ayakkabılarınızla, Chanel gözlüklerinizle, abartılı makyajınızla... Ama ille de fosforlu türbanlarınızla Bağdat Caddesi’nde koloniler halinde gezin... Yanınızdan geçen şortlu kızlara küçümseyen bakışlar atın, ama sırf meraktan size yönelen gözlere kafanızı takın!
Sadece takmayın; bunu da kaşıyın... AİHM’e götürün, AİHM’e...
***
Kaşıyın hanımefendi...
Ama unutmayın:
Camiye şortla girilmez... Sokakta donla yürünmez... Pijamayla bakkala gidilmez... Bigudiyle alışverişe çıkılmaz... Takım elbiseyle maraton koşulmaz!
Havuza gireceksen de kural bellidir:
Don değil, mayo giyeceksin...
Bone takacaksın ki saçların suya dökülmesin...
Suya atlamadan önce duş alacaksın ve asla işemeyeceksin...
Havuzda deve güreşi yapmayacaksın, bağırmayacaksın, kimseyi rahatsız etmeyeceksin...
Tüm bunlar, “ortak yaşamanın” gerektirdiği kurallardır...
Ve hiç kimse, “Benim havuzda deve güreşi yapma özgürlüğüm engelleniyor” diye kimseyi dava edemez, AİHM’e gitmeye falan kalkışamaz...
Eğer ille de canı deve güreşi yapmak istiyorsa; kendisine özel havuz yaptırır!
***
Ama siz yine de bakmayın bana... Konuyu AİHM’e taşıyın...
Taşıyın ve bu iflah olmaz yarayı biraz daha kaşıyın!
Havuza ille de haşemayla girmek istiyorsanız, tesettür otellerine gitmeyin sakın... Sizin normal havuza girenlerden neyiniz eksik? Haşemayı da boş verin aslında; allı güllü şalvarınızı ve eteğinizi giyip dalın suya... Yanınıza kalıp sabununuzu ve kesenizi de almayı unutmayın ama!
Akşam da diskoda ilahi çaldırın!
Kilisede ezan okutturun!
İtalyan restoranında çiğ köfte siparişi verin...
Otobanın ortasında mangal yapın!
Madem kendi mülkünüz; evinizin bahçesinde yağlı güreş turnuvası düzenleyin!
Sizin en temel hak ve özgürlükleriniz bunlar Sayın Bayan...
Varsın, yerine getiremeyenler düşünsün!
Yani, taşıyın hanımefendi... Taşıyın ve kaşıyın!
***
Hem inancınızı yaşayın hem de hiçbir eğlenceden ve sosyal etkinlikten geri kalmayın...
Hem bu dünyanın altını üstüne getirin, hem öteki dünyayı garanti edin...
Hem Arap, hem Avrupalı olun...
İşte bu yüzden siz haşemalı havuz problemini AİHM’e taşıyın hanımefendi...
Taşıyın ve kaşıyın...
En azından komplekslerinizden kurtulursunuz!