BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA ÜRETKENDİR, PAYLAŞILMAYAN BİLGİ BATAKLIKTAKİ HAZİNE GİBİDİR.
Siteme Hoş Geldiniz Adil DURUSU
   
  SİTEME HOŞ GELDİNİZ Adil DURUSU
  İrfan Ordusundan Türk Ordusuna!
 

İRFAN ORDUSUNUN BİR NEFERİNDEN TÜRK ORDUSUNA!..

 

Halil Arık

 

21 Şubat 2011 Pazartesi

 

Ön not: Bu ülkenin, “Millilik” sıfatı taşıyan iki ordusu vardır. Birincisi, Türk
Silahlı kuvvetleri, ikincisi de irfan ordusu.
Ben eğitimciyim.. yani, İrfan ordusunun bir elemanı...
Eğer, birincinin içinde yer alan bir eleman olsaydım; aşağıdaki yazıyı kaleme
alırdım.

“Dağ gibi karayağız birer delikanlıydık” göreve atıldığımızda.
Barışta ve savaşta, karada, denizde havada,
Cumhuriyeti doğrulukla koruyacağımıza, nizamlara, kanunlara uyacağımıza,
Sancağımızın şanını aziz bilip, vatan için, canımızı hiçe sayacağımıza,
Şeref ve namusumuz üzerine and içerek
Mustafa Kemal’in askerleri olduğumuz bilinciyle saflardaki yerlerimizi aldık!..
Kurtuluş savaşında omuzlarında mermi taşıyan anaların evlatlarıydık herbirimiz..
Babalarımız, eti senin kemiği benim diyerek teslim ettiler bizi komutanlarımızın ellerine..
Ekmeğini yediğimiz onbinlerce yoksul halkın yüreğini, azmini taşıdık cephelere,
o yürekle katıldık o büyük kavgaya...
Şimdi yapmadıklarımızla suçlandık..
Gerekçesiz tutuklandık...
Zulümhanelere atıldık “ey halkım, unutma bizi!.”

Terörle mücadelenin bükemediği bileklerimize, “çelik kelepçeler takıldı.”
Gece baskınlarıyla evlerimizden alındık..
Kışladaydık, Cephedeydik, yurtdışında görevdeydik..
Cepheden, kışladan, evlerimizden, sorguya çağrıldık... .
Teröristle çarpıştık, teröristlikle suçlandık..
Teröristin kurşunu şehit edemese de, suçlamalar, terörist yapmaya yetti!..
Cephede, siperler yerine, sorgu odalarında sabahladık.
Oysa, biliyorduk ki,12 Mart ve 12 Eylül ençok gençlere ve bizlere kıydı...
Her darbede ordu, Kemalizm’den bir adım uzaklaştı.. halka olan kadar orduya oldu.
Bu bilinçteki ordunun, darbeciliği ya düzmeceydi, ya da kurgu..!..
Kısaca, olmamışla zindanlara tıkıldık ey halkım, unutma bizi!..
Onurumuz kırıldı, kelepçeler sıktı yüreğimizi bileklerimizden çok,
taşıyamadık onursuzluk yükünü, canlarımıza kıydık!.. ey halkım unutma bizi!..

Fidan gibi askerdik.. teğmendik, binbaşıydık, albaydık, paşaydık..
Kimimiz görevde, cephede, kışlada, hatta yurdışında.., emekli..
Hayatın baharında sayardık kendimizi. Yaşımıza aldırmadan!..
35’inde ölüp 70’inde gömülenlerden değildik, öyle eğitilmedik!..
Her yaşta vatan savunmasını, cumhuriyeti ve Kemalizm’i canımızdan aziz bildik.
Vatan sevgisi, ulusal birlik-bütünlük kaldırır yaş farkını ortadan..
7’den 70’e asker bilir Türk Milleti kendini.. söz konusu olunca vatan..
Tek aşk vardı hep taze, tek ateş vardı sönmeyen!.. yüreklerde... Vatan aşkı!...
Onurumuzdu ülkenin bağımsızlığı.. ulus adına gururumuzdu, gücümüz...
Halkın ordusu olmaksa en yüce özlemimiz!..
Her darbe önce bizi yaraladı... Bunu iyi bilirdik.

Darbelerden beslenenler de bilirdi bunu.. Bu planla suçlandık, ey halkım, unutma bizi!.
Her darbeyle güçleniyordu, irtica, Atatürk düşmanlığı!.. Yara alıyordu demokrasi.
Daha bir cesaretleniyordu emperyalizm, daha bir tehlikeye giriyordu tam bağımsızlık.
Bu nedenle kapanmalıydı darbeler dönemi!.. kapanmıştı da!..
Kırıldı gönlümüz!.. İşkence geldi Silivri, Hasdal, Metris zindanları... Suçlandık..
Hem de her paşaya bir darbe düşecek kadar çok sayıda darbecilik suçlamasıyla!..
Eldiven, Sarıkız, Ayışığı, Ergenekon, Kafes, Yakamoz... balyoz!.. dahası da var!..
Planı var darbenin, teşebbüsten sonra yazıldığı ortaya çıkmış, silahları var gömülü..
Şahitleri var gizli, belgeleri var çuval, çuval, yüzbinlerce sayfa, yüzlerce klasör!..
Sanki ses kayıtları ilerde suça delil olsun diye hazır edilmiş önceden..
Olmayan delillerle, çok ağır suçlandık ey halkım unutma bizi!..

Oysa herkes bilir ki, darbe, geldim, der vurur yumruğu!.., planlarını sermez ortaya!..
Hem beceriksiz, hem aptal.. hem de art niyetli ilan edildik..
Daha ağırı, onurumuz kırıldı, iyiki bu orduyla savaşa girmemişiz denildi!..
Toplandık gece yarısı baskınlarıyla..
Arka kapılardan alındık sorgu odalarına...
Daha sorgulama başlamadan kapatıldı mahkeme kapıları içerden üzerimize..
Tutuklanacaksınız, der gibiydi mahkeme başkanı..
Teröriste meydan mahkemesi kuranlar, Ülkesine onlarca yıl hizmet vermiş Türk subaylarına,
ilk savunmalarına bile izin vermeden apartopar tıktılar zindanlara..
Hukuksal hiçbir karine gözetilmeden!..
Korkusuz görünmenin verdiği korku telaşı değilse neydi bu acelecilik!..
Korku mu?.. telaş mı?.., yoksa intikam mı?..
Yoksa, geçmişin, ünlü, TCK 163’üne mi denk düşürülmüştü tam 163 tutuklama!?..
Pençesiz kaplan muamelesi gördük ey halkım, unutma bizi!..

Vesayetten kurtulmak adınaymış olanlar, demokratikleşmeymiş görülen reva!..
Özgürlüklerin alanı genişliyormuş!.. Varsın çiğnensin hukuk!..
Kim takar, orduya reva görülenleri!..
Ordu’nun gücünü kırar, moralini bozar, zayıflatırmış.
İrticaya, Atatürk düşmanlarına, Sevr artıklarına, Cemaatlere, şeriatçılara meydan açarmış.
Açılan meydanlar Cumhuriyet düşmanlarına, Şeyh, Sait Derviş Mehmet’ torunlarına yararmış!.
Oysa, zayıf düşmüş bir odu, komutanlarının yüzlercesi zindanlara tıkılmış bir ordu, halk
nezdinde saygınlığı yokolmuş ordu, hainlardan ve düşmanlardan başka kimin işine yarar!..
Ölümcül hastaydık, kanserdik, kalbimiz kaldıramadı onursuzluğunu yüklenen hainliğin...
Gatakulli dediler... kendi katakullilerine eşdeğer tuttular hastalıklarımızı!..
Katlanılan çileler, senin içindir ey halkım unutma bizi!..

İntikam da alınıyormuş, 27 Mayıstan, 12 Mart, 12 Eylül’den.. 28 Şubattan!..
Oysa darbelerden beslenegeldi bunu diyenler!.. Biliyorlar!.. kullanıyorlar!..
Kandırıyorlar!..Aldatıyorlar!.. kullandırma artık benliğini, ey halkım, duy sesimizi!..

“Bir gün sesimiz, hepinizin kulaklarında yankılanacak ey halkım unutma bizi.”
Bir dönüm noktası yazıyor tarih!.. 15 Şubat 2011.
Mısır’da ordu, yönetime el koyuyor, ülkemizde siyasi iktidar orduya...
Ve teğmenler, binbaşılar albaylar paşalar, emekli yada görevde;
İnliyor, üzerlerine kapatılan kapılar ardındaki Silivri mahkeme salonunu:
“Kanla irfanla kurduk biz bu cumhuriyeti../ Cehennemler kudursa, ölmez nigahbanıyız!..”

“ Özgürlüğe adanmış bir top çiçek gibiyiz..
Şimdi hep birlikteyiz.. Ey halkım unutma bizi!.”
Son not:
Bu yazımda, bana ilham veren Işık İnsan Uğur Mumcu’ya teşekkürü borç bilirim.

 
 
  Bugün 1544211 ziyaretçi buradaydı! Siteme Hoş Geldiniz Adil Durusu

ANA SAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 
 
Siteme Hoş Geldiniz Adil Durusu SAĞLIK VE HUZUR DOLU NİCE GÜNLERE......
Kapadokya Eğlence Merkezi Başvuru Kaynakları Başvuru Kaynakları Submit Your Site To The Web's Top 50 Search Engines for Free! ÜRGÜP Esbelli Mahallesi Butik otelleri  Create FREE graphics at FlamingText.com

Image by FlamingText.com Check  Out My Rank On PRTracking.com! Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?

Ücretsiz kaydol