ABD Askeri İstihbarat Örgütü'nün operasyonu
Ali Serdar Bolat 31 Ekim 2011
Poyrazköy Davası'nda 29 ay tutuku kaldıktan sonra 12 Ekim'de serbest bırakılan emekli SAT Komandosu Ergin Geldikaya, Aydınlık'a açıkladı:
AYDINLIK: SAT komandosu nedir??
GELDİKAYA:
"Açılımı Sualtı Taarruz.
Kardak krizinde operasyona katılan Sualtı Taarruz Birliği'nin tim komutanlarının ikisi de Hasdal Askeri Cezaevi'nde yatıyorlar.
Alşi Türkşen ve Ercan Kireçtepe."
AYDINLIK: Ergenekon ve benzeri davaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
GELDİKAYA:
"Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy gibi davalar, ABD Askeri İstihbarat Örgütü'nün operasyonları.
CIA da değil.
Bu yapılanlar, Amerikan Ordusu'nun Türkiye'ye, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne saldırısıdır.
Bu işe alet olan Türk yurttaşı da, ister asker ister sivil, Amerikalıların ayak işini yapmaktadır.
F tipi kadrolaşma Ergenekon'u yapmamıştır.
Fethullah Gülen tayfası plan yapacak kadar akıllı değildir.
Onu bile ellerine yüzlerine bulaştırıyorlar zaten. Sahte delili bile yanlış yere koyuyorlar"
AYDINLIK: Bu davalarda yargılanan Deniz Kuvvetleri mensuplarının ortak özellikleri var mı ?
GELDİKAYA:
"Çoğunluk subay ve üst rütbeli subaylardan oluşuyor.
Üst rütbeli subayların tamamı Milli Gemi Projesi (MİLGEM)'de görev almış insanlar.
1993-1995 yıllarında TSK bağımsızlığını ilan etti. ABD'ye rağmen birtakım kararlar alıp eyleme koydu.
Büyük ihtimalle bu operasyonlar o zaman başladı.
Dikkat edin, Harp Filo Komutanı, Denizaltı Filo Komutanı, hep vurucu unsurlar, kilit mevkiler, düşünen kadrolar içeri alınıyor."
AYDINLIK: Dava süreci sizce nasıl devam edecek?
GELDİKAYA:
"Genel af gelecek ve hiç birimize kendimizi aklama şansı tanımayacaklar.
Bu durumda, "Dava devam etsin, aklanalım" diye dilekçe verecektik.
Biz niye içerdeyiz? Ortada bir terör örgütü yok.
MİT, Genelkurmay, Jandarma İstihbarat "Terör örgütü yok" diyor.
Var olmayan bir örgüte üye olduğumuz iddia ediliyor.
Ben niye tutuklandım? Peki, niye bırakıldım?"
AYDINLIK: PKK saldırılarına karşı TSK ABD'den istihbarat sağlıyor. Bu istihbarat akışı sağlıklı olur mu?
GELDİKAYA:
"ABD ile anlaşma yapmak, kaybetmeye yönelik bir anlaşmadır.
Size başka biri istihbarat veriyorsa, onun istediği kadar istihbarat alabilirsiniz.
"Sizi istediğim gibi manipüle edebilirim, yönlendirebilirim" anlamına gelir.
Başkasının teknolojisi ile istihbarat toplarsanız,
Heron canı istediği zaman bilgiyi gönderir, istemezse o bilgi size gelmez.
Ulusal güvenlik teknolojimizi üretmediğimiz sürece olmaz.
AYDINLIK: NATO üyeliği için ne diyorsunuz?
GELDİKAYA:
"TSK'ya ve Türkiye'nin geleceğine NATO artık ayak bağıdır. Bu dile getirildiği için Ergenekon'un düğmesine basıldı.
Çok üst düzeyde dile getiriliyordu. Dile getirenler de bu operasyonlarda susturuldular.
NATO Türkiye'ye zarar vermektedir."
AYDINLIK: Poyrazköy'de yapılan kazıları nasıl değerlendiriyorsunuz??
GELDİKAYA:
"Poyrazköy'de yapılan kazılar birer soytarılıktır.
Bazı polisler de ne yazık ki buna alet edilmişlerdir.
Bomba öyle aranmaz. Polis, asker olması şart değil.
Hayatında bir kere film seyretmiş insan bile bunu bilir.
"Orada gömülü bombalar var" diye ihbar alıyorsunuz.
Toprağa kazmayla girişiyorsunuz. Akıl sağlığı yerinde olan bir insan bunu yapamaz.
Bunun eğitimini almış, çocuğunu bu devletin maaşıyla geçindiren bir insan bunu yapamaz.
Ama, onun patlamayacağını bilirseniz, kazmayı vurursunuz oraya."
AYDINLIK: Bağımsız yargı ile ilgili düşünceleriniz?
GELDİKAYA:
"Tutuklanmadan önce Türkiye'de bağımsız yargı olduğunu zannedenlerdendim.
Bu süreçte yargının nasıl işlediğini gördüm.
İlk başta avukatım bile yoktu. Savcılar Cumhuriyet'in savcısı olsaydı, bu dosyaya göre avukata ihtiyacım yoktu.
Yanılmışım.
17 ay duruştuk. Biz duruyoruz. Adalet duruyor. Adı üzerinde duruşma.
Kimse bana bu davayla ilgili, bu silahlarla ilgili tek soru sormadı.
Alındığım gün dosyada ne vardı ise, tahliye olduğum gün de aynı şey vardı.
Girdi çıktı yok, delil eksilmesi yok. Öyleyse niye girdim, niye çıktım?"
AYDINLIK: Nasıl gözaltına alındınız?
GELDİKAYA:
"Bir gece kulübünde çalışırken polisler geldi, "Narkotik'ten geliyoruz, ihbar var" dediler.
Arabaya binince "Terörle Mücadele'den geliyoruz, şu malum dava için sizi aldık" dediler.
Emniyet'teki sorgu çok uzun sürdü. Özellikle yüksek rütbeli subayları sordular.
Savcı Öz de, Emniyet'te sorulan soruların aynısını sordu.
Benden önce, beraberce 15 sene görev yaptığım 5 SAT subayı da gözaltına alınmıştı.
O yüzden şaşırmadım."