EN ZENGİN MİLLET TÜRKLERDİR, SİZE TAVUK MUAMELESİ YAPANLARA KANMAYIN!

Zahide Uçar  - İlk Kurşun

Dünyaya bir bakın. Türklerden başka Avrupa’dan Çin’e kadar devleti olan başka bir millet var mı? YOK!!.

 

Zengin doğal kaynaklar nerede?

Türk coğrafyasında.

 

Afganistan, İran, Irak ve Suriye’de bulunan Türk nüfusu da azımsanamayacak bir orana sahiptir.

 

Türk Milleti kartal olduğu halde, sürekli tavuk muamelesine tabii tutularak yumurtaları toplanıyor.

 

Hikayeyi hatırlatalım:

 

“Kendini tavuk sanan kartal

 

Bir çiftçi, yerde bulduğu bir kartal yumurtasını, tavuk yumurtası sanarak, çiftliğine götürmüş. Kuluçkaya yatan tavuğun altına koymuş. Tavuk, kartal yumurtasını da kendi yumurtası sanarak kuluçka döneminde koruyucu kanatları altında tutmuş. 　

 

Civcivler ve kartal yavrusu yumurtadan çıkmış. Kartal yavrusu, tavukların ve civcivlerin davranışlarını taklit ederek kanat çırpmış, eşinmiş, darı tanelerini ve solucanları yemiş. Kendisinin bir tavuk olmadığını düşünmek aklına bile gelmemiş.

 

Bir gün küçük kartal gökyüzünde uçan kocaman bir kuş görmüş. Bu olağanüstü yaratığa hayranlıkla bakmış. En yakınındaki tavuğa bu kuşun ne olduğunu sormuş.

 

Ona ” kartal” derler yanıtını almış.

 

“Ben de kartal olmak istiyorum.” demiş küçük kartal.

 

“Saçmalama” demiş tavuk.”Haddini bil. Sen asla kartal olamazsın. Sen bir tavuksun. Bunu kabul et.”

 

Küçük kartal boynunu eğerek, toprağı eşelemiş.”Galiba haklısın.”demiş.

 

Küçük kartal yaşamı boyunca tavukların arasında yaşamış. Asla potansiyelini bilemeden. Asla gökyüzünde özgürce dolaşabileceğini bilemeden. Beş on santimetre yükseğe kadar kanat çırpıp daha fazlasını yapabileceğini, gökyüzüne ulaşabileceğini bilemeden. Asla tavuklardan farklı şeylerle beslenebileceğini bilemeden. Çünkü, kartal olmanın imkansız olduğuna inanmış. Ve kartal bir tavuk olarak ölmüş.”

 

Yerli işbirlikçi TAVUKLARIN yardımı ile Türk Milleti’ne sistemli olarak yollanan “sen tavuksun” mesajı belli oranda işe yaramış gibi görünüyor.

 

Eğer bizi Atatürk sonrası başlayan süreçten sonra da Türkler idare etseydi, Türk Milleti’nin tavuk değil, Kartal olduğunu sürekli hatırlatır, öz güvenini yüksek tutar, en yüce dağlara bile ulaşabilecek öz güvene sahip olmasını sağlardı.

 

Kendini tavuktan farklı görmeyen yönetemeyiciler, küresel elitin horozlarını görünce sadece gıdaklamakla yetindi. Onlar gıdakladıkça, horozlar tavukları gütmekle kalmadı, ülkenin bütün yumurtalarını da topladı.

 

Bizi Türkler, yani kartallar idare etseydi, katil beyaz ırkın peşinde gıdaklamaz, dünyayı gerçek barış ile tanıştıracak, dünya dengelerinde önemli bir sacıyak ayağı oluşturacak Türk Birliği’ni kurardı.

 

Akdeniz’den Avrupa’ya; Avrupa’dan Çin’e kadar devletiniz olacak. Ondan sonra günümüzde olduğu gibi utanç verici “taşeron” bir devlete dönüşeceksiniz. Taşeron devlet olurken de millete “biz tavuk devletiz, horozlara itaat etmek zorundayız” mesajı vereceksiniz.

 

Kimler mi?

 

Yılmaz Dikbaş’ın kitaplaştırdığı “Yatağa Atılan Gazeteciler ve İğfal” kitabında yazdığı iğfal edilip kodları değişenler, yemlenmiş sivil örgütler… Mustafa Yıldırım’ın deşifre ettiği sivil örümceğin ağındakiler. Yani görevliler. Onların görevi milleti küresel elite pazarlamak ve milletin kucağına Kürdistan kılıflı Bir İsrail Devleti ile Büyük Ermenistan adlı iki PİÇ vererek, SEVR’i gerçekleştirmek.

 

Küresel emperyalistler artık saklamıyor. Ne diyor?

 

“Sevr uygulanarak tam Ermenistan ve Kürdistan kurulacakken, Mustafa Kemal diye biri çıktı, bu iki devletin kurulmasını engelledi.”

 

İşte gerçeğin itirafı budur!.. Bu yüzden düşmanlar Atatürk’e…

 

Ermenistan ve Kürdistan kurulamadı, Atatürk engelledi. O zaman Atatürk’e düşman olan iç ihanet şebekelerinin köklerine de bir bakmak lazım.

 

Madem devlet geçmişiyle yüzleşsin deniyor, o zaman bunu diyenleri de geçmişleri ile yüzleştireceğiz.

 

Türkiye’de oynanan oyunu halka anlatmak için buna mecburuz!

 

19 Mayıs, 29 Ekim ve bütün milli bayramlar halka “kartal millet” olduğunu hatırlatıyor ve ulu dağları fethedebilme özgüveni aşılıyor.

 

İşte tam da bu yüzden “Milli Bayramlar” hedefe konuyor.

 

Çünkü küresel elit ve yerli işbirlikçileri Türk Halkına “sen tavuk devletsin” mesajı yolluyor.

 

Kendini TAVUK görenlerin küresel elitin horozlarıyla hemhal olup iğfal edilmesi kendi problemidir.

 

Bizler Avrupa’dan Çin’e kadar büyük bir coğrafyaya yayılmış BÜYÜK, ONURLU BİR MİLLETİZ.

 

İşte bu hakikati perdeliyorlar. Bu hakikati görmeyelim diye başımıza sürekli bela sarılıyor. O yüzden her Türk Devleti’ne başka bir yakıştırma yapılıyor. Bu yüzden Rusya Türk’e benzeyen anlamına gelen “Türki Devletler” yakıştırmasını icat etmiştir. Onlar Türk’e benzeyen devletler değil, öz be öz Türk Devletleridir.

 

Tırnaklarınızı bileyin, kanatlarınızı açın. Zirvelere dikin gözlerinizi.

 

Görün o zaman bütün tavukların nasıl ciyak ciyak kaçtığını.

 

İsmail Gaspıralı’nın dediği gibi:

 

“Dilde, fikirde, işte birlik!”

 

Türkçe konuşun. Türkçe giderse, Türkçe düşünemezsiniz. Türkçe düşünemezseniz “tavuk” olursunuz.

 

Tavuklardan uzak durun. Kartal olduğunuzu asla unutmayın. Aksi takdirde asla uçamazsınız. Sizi yumurtlatırlar, sonra arkanızdan toplarlar. 4C dedikleri sömürü yasaları gibi…

 

Bizlere kartal olduğumuzu hatırlatan, içimizdeki ulu dağları keşfedebilme gücünü açığa çıkaran milli simgelere, yani Milli Bayramlarımıza SAHİP ÇIKIN.

 

Gücün tavuklarda olmadığını bilin.

 

Bir pençeyle tavukları, kuzuları ve tavşanları yakalayıp parçalayabilen KARTALLARI unutmayın.

 

BU MİLLET TAVUK DEĞİLDİR.

 

Tavukların hedefinin “kümes” olması bu milleti bağlamaz vesselam.

 

19 Mayıslar bize kartallaştığımız yılları ve kartallaştığımızda neler yapabildiğimizi isbatlamış önemli bir tarihtir. Bu tarihe ve Türk Halkına verdiği mesaja sahip çıkın.

 

Tavuklar küresel horozların peşinde gıdaklayabilir.

 

Biz KARTAL olduğumuzu bileceğiz ve Avrupa’dan Çin’e kadar uzanan coğrafyada devletler kurmuş “tek milletin” Türkler olduğunu asla unutmayacağız. Bileceğiz ki, üzerimizde oynanan oyunlar Türk’e duyulan bu korkunun tedbiridir.

 

Ve Allah der ki;

 

Korktuklarınızla muamele edilirsiniz. Ve korktuklarının başlarına gelmesi kaçınılmazdır.

 

Bu devasa Türk coğrafyasını asla UNUTMAYIN!!.

 

Anadolu Avrasya’nın kilidi ise, anahtar Türklerin elindedir.

 

Biz tavuk devlet DE-Ğİ-LİZ!!.

 

Hiçbir tavuk Türk Milletini bağlamaz!!..