BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA ÜRETKENDİR, PAYLAŞILMAYAN BİLGİ BATAKLIKTAKİ HAZİNE GİBİDİR.
Siteme Hoş Geldiniz Adil DURUSU
   
  SİTEME HOŞ GELDİNİZ Adil DURUSU
  21. Yüzyıl Türkiye Manzaraları
 

                 21. YÜZYIL TÜRKİYE MANZARALARI

Prof. Dr. Tülay Özüerman

Savruluşun parçası olduğumuzu göremez halde bir dağınıklığın koyuluğuna
itiliyoruz hepimiz. Bir panik havası var kuşatılışın daralan çemberine
kıstırılan demokrasinin gerçek savunucularında.
İTÜ öğrencisi 18 genç yürek çıkıp bu panik havasını dağıttılar. Anayasa ve
yasaların kendilerine tanıdığı hakları kullanarak içini doldurdular. Bugün
artık var olan hakları kullanmak dahi yürek istiyor. Protesto hakkını
kullanan DEÜ öğrencisi bir gencimiz para cezasına çarptırıldı.
Gençlerimizin demokrasi taleplerinin karşılığı olan 15 ay mahkumiyet
kararı Montesquieunun deyişlerini anımsatıyor: Bir tek kişiye yapılan
haksızlık, tüm topluluğa yönelmiş bir tehdittir. Bir rejim, halkın
adalete inanmaz bir hale geldiği noktaya gelince o rejim mahkum olmuştur.
Siyaset bilimi eserlerinde demokrasinin, başta bulunanların onu
istedikleri kadarı ile var edildiği teorik söyleminin Türkiye çarpıcı
örneklerini vermekte. Başa gelmişlerin kendilerini iler(letic)i
demokrasilerinde (!) eleştiri ve protestolara tahammülü yok. Ya da belki
daha doğru olarak, bu tür protestoların artacağını biliyor olmaları
nedeniyle birilerinin cezalandırılması üzerinden toplum baskılandıkça;
hüküm giyen gençler değil, toplumun tamamı oluyor. Demokrasi yönetenlerin
hesap verdikleri rejim değil mi? İyi de, Türkiyeyi yönetmeye soyunanlar,
herkese ve her kuruma hesap sorup, had bildirirlerken bizler de bunu
izliyorsak kimler hesap soracak?
Kanaat önderlerinin her birisine farklı bir susturucu takılıyor. Övgü
serbest, yergi yasak. Hükümet yanlısı bir güruh, sabah akşam gazete
köşeleri ve TV aracılığı ile toplumun beynini yıkarken adeta gölge kabine
işlevi görüyorlar.
Demokratik rejimlerde gölge kabineler, hükümetleri izleyip yanlışlarını
frenlemeye çalışırlarken, Türkiyede hükümetin hatalarını örten bir
çalışma grubu oluşturulmuş durumda. Bu sayede bakan ve milletvekilleri
ortada fazla görünür olmuyorlar; dolayısı ile eleştiri oklarından
uzaklaştırılmış oluyorlar. Hiçbir hükümetin böylesi bir koruma kalkanı
olmadı. Ve hiçbir dönemde muhalefet bu kadar fazla konuş(tur)ulmadı.
Hükümet yerine sürekli muhalefeti sorgulatan bir gündem sıcak tutulurken,
hükümet rahatlıkla yol alabiliyor. Görünenin iktidarı, iktidarın
görüntüsünü perdeliyor. İktidarın görüntüsünü yansıtmaya çalışan
direnişçiler çok yönlü bir törpüleme ile pasifize ediliyorlar.
Farkında mısınız? Kimse tehlikeden söz etmiyor artık.
Tehlike sözcüğünün kendisi bir tehlike!...
Türkiye her geçen gün demokrasiden biraz daha uzaklaşırken, tartışmaların
eksen kayması üzerine odaklanmış olması da bir tesadüf değil. Eksen
kaymıyor şeklinde zirvedeki kurumdan açıklama (savunma) gereksinimi
doğmuşsa, güvence için tarafsız olması gerekenler devreye girmişse, kayıp
giden bir şeyler olduğu konusunda daha fazla kaygı duymak gerekmez mi?!
Türkiye bir yeniden yapılanma içine açılım başlığı ile sürükleniyor. Bir
çatlak yaratıldı ve su buradan akıtılıyor; anlayacağınız suyun akışı
değişti.
Sovyet sisteminin açıklık ve yeniden yapılanma adı altında
yaşadıklarını bugün Türkiye açılım başlığında yaşıyor.
Batılı dostlarımız(!) eksen kaymasından ne anlıyorlarsa bu onların sorunu.
Ancak Türkiyede rejim çözülüyor ve devletin  teamülleri tamamen
değiştiriliyor.
Ülke içinde rejimin temel direklerini hedef alan dönüşümler yaşanırken,
dış politikada önemli adımlar, muhalefet ve halk bilgilendirilmeden oldu
bitti havasında atılıyor. Toplum sorundan değil, sonuçtan haberdar
edilerek, sonuç üzerinden tartışmaları yürüten beyin yıkayıcılar hükümeti
adeta göklere çıkaran yorumlarla sonucu pazarlıyorlar. Füze kalkanı gibi
yaşamsal bir konunun gündeme sonucu ile gelmiş olmasını yeniden
yapılanma başlığı içinde okumalıyız.
Dış politika teamüllerini derin parantezi ile değiştirenlerin,
komşularla sıfır sorun başlıklı  açılımla yeni sorun başlıklarını açıp
açmadıklarını öğrenmenin yolu deneme- yanılma olmamalı. Türkiyenin
yetkili ağızlardan açıklama duymaya alıştığı önemli konularının komşu
ülkelerin gazetelerine yansıyan haberlerle duyuluyor olması, sorunun
sıfırlanmasında çok, halkın iradesinin sıfırlanması anlamına gelmiyor mu?
Ege sorununun önemli bir parçası olan kara suları sorununun Yunanistan
tezine uygun biçimde çözüldüğü haberleri uçuşurken, hükümetten hala
toplumun kaygılarını giderecek net bir açıklama yapılmamış olması sürecin
işleyişi ile ilgili endişesi olanları haklı çıkarmıyor mu?
Dış politika sorunlarından dolanarak, içeride yoksun olduğu prestiji
hükümete dışarıdan yükleme stratejisi kısa vadede AKPnin başarılıymış
gibi pazarlanması olanağını sağlarken; uzun erimde Türkiye gibi bölgede
önemli bir güç odağı olan ülkenin pazarlık gücünü giderek azaltmakta;
değişen konjonktürü Türkiye üzerinden  pazarlanmayı planlayanların işini
kolaylaştırmakta değil mi?
NATOnun gelecekteki güç hesabında Türkiyenin yeri ne olacaktır? Pazarlık
gücü olan bir ülke mi? Kolaylaştırıcı mı? Füzesavarları konuşlandıranlar
kendilerine yönelik tehlikeyi savarken, kalkanların yerleştirileceği
Türkiyenin güvenliği kalkansız kalmış olmuyor mu?
Tüm bunları Lizbon öncesinde tartışmış olmamız gerekmez miydi?
Hatırlatmak isterim; yine Montesquieunun sözüdür: Halk egemenliği her
zaman halkın özgürlüğü anlamına gelmez.
17. yüzyılın da gerisine düştüğümüzü o yüzyıla damgasını vurmuş
sözcüklerle anlatıyoruz. Bu da 21. yüzyıl Türkiyesinin manzarası!...
Halkı temsil ediyor gibi görünüp, halka rağmen kararlar alınmasını daha ne
kadar izleyeceğiz? Hükümet şakşakçısı, sözde demokratlara duyurulur!...

 
 
  Bugün 1544262 ziyaretçi buradaydı! Siteme Hoş Geldiniz Adil Durusu

ANA SAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 
 
Siteme Hoş Geldiniz Adil Durusu SAĞLIK VE HUZUR DOLU NİCE GÜNLERE......
Kapadokya Eğlence Merkezi Başvuru Kaynakları Başvuru Kaynakları Submit Your Site To The Web's Top 50 Search Engines for Free! ÜRGÜP Esbelli Mahallesi Butik otelleri  Create FREE graphics at FlamingText.com

Image by FlamingText.com Check  Out My Rank On PRTracking.com! Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?

Ücretsiz kaydol