BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA ÜRETKENDİR, PAYLAŞILMAYAN BİLGİ BATAKLIKTAKİ HAZİNE GİBİDİR.
Siteme Hoş Geldiniz Adil DURUSU
   
  SİTEME HOŞ GELDİNİZ Adil DURUSU
  Araplaştırılan Türk Milleti
 

ARAPLAŞTIRILAN TÜRK MİLLETİ 

 

Salim DOĞAN 

 

13 Haziran 2012, 08:34

 

Türk milleti MS 670 yılından bu yana Arapların kanlı kinli emperyalist emellerine alet edilmeye çalışılmakta,

Millet o günden beri aldığı morfin sayesinde kendisinden ve dünyadan bihaber yaşamaktadır. MS 705 yılında Kuteybe Türklere karşı uyguladığı soykırım sayesinde Türk yurduna hakim olmuş ve Horasana yerleşerek Türkleri kılıç zoruyla Müslümanlaştırmaya başlamıştır. Göktürklerin dağılmasının adından kurulan küçük beylikler kendi aralarında egemenlik kavgasıyla küçülürlerken, zayıflarken sinsice bu durumu takip eden Arapların tuzağına düşmüşlerdir. Arapların savaşçı olduğundan değil, Türklerin dağıldığı başsız kaldığı Araplarınsa en güçlü olduğu dönemde saldırmışlardır.

Türk milleti MS 670 yılından bu yana Arapların kanlı kinli emperyalist emellerine alet edilmeye çalışılmakta,

Millet o günden beri aldığı morfin sayesinde kendisinden ve dünyadan bihaber yaşamaktadır. MS 705 yılında Kuteybe Türklere karşı uyguladığı soykırım sayesinde Türk yurduna hakim olmuş ve Horasan’a yerleşerek Türkleri kılıç zoruyla Müslümanlaştırmaya başlamıştır. Göktürklerin dağılmasının adından kurulan küçük beylikler kendi aralarında egemenlik kavgasıyla küçülürlerken, zayıflarken sinsice bu durumu takip eden Arapların tuzağına düşmüşlerdir. Arapların savaşçı olduğundan değil, Türklerin dağıldığı başsız kaldığı Araplarınsa en güçlü olduğu dönemde saldırmışlardır.

Türklerin kızları cariye olarak seçildikten sonra geri kalanları da Arap askerlerin eğlencesi olmuştur. Türk Esirler köle tüccarlarının elinde bir savaş ganimeti olarak sunulmuştur. MS 716 Kuteybe’nin ölümünün ardından Yezit İbni Vehellep Horasana vali olarak atanmıştır. Arapların zulmünden kurtulmak isteyen Türkler isyan ederek Eset komutasındaki Arap birliğini imha etmişler. Bunu hazmedemeyen Yezit İbni Vehellep Allaha söz vererek yemin eder. Türk kanından değirmen döndürüp buğday öğütüp ekmek yapıp yiyeceğim der. 4 fersah (24 Km) uzunluğunda ağaçlı bir yola asılan Türk askerleri kurda kuşa yem edilir. Binlerce Türk erdeniz vadisinde bir su kenarında katledilerek akıtılan kanlarından dönen değirmenden un ve ekmek yaptırarak yer.

Türklerin Müslüman oluşuyla ilgili olarak çok çeşitli görüşler ortaya atılmaktadır. Ancak tarihi belgelerin incelenmesi bu iddiaları kanıtlamaktan uzaktır. Kimi belgelerde bir name ile Müslüman oldu derken kimilerinde ise Mekke’ye yapılan ziyaret sonucunda Müslüman olunduğu söylenmektedir. Ancak tarih belgeleri içerisinde öyle olanlar var ki benimde beş vakit namazını kılan anamdan sıklıkla duyduğum Türklerin kılıçla Müslüman olduğudur. Anam okuryazar değildir. O da kulaktan kulağa duyduğunu aktarmıştı bizlere. O bir milletin kültür aktarımıdır ve ben anamın sözlerine hep inandım ona güvendim. Bu söylemleri doğrulayacak öyle etkin kuşkular vardı ki hep söylemekten çekinirdik. Biz Türk’üz Türkçe konuşuruz. Anlamını bilmediğimiz bir dille neden ibadet ederiz. Dünyada hangi millet kendi dili dışında başka bir dille ibadet eder. Biz anlamını bilmediğimiz Arapça duaları neden okuruz bir türlü sorgulayamazdık. Arap kültürü, yaşam biçimi, sosyal davranış biçimleri, dilleri, töreleri bize uymazken neden Türk milletine musallat oldu asırlardır. Türkler neden korkutuldu. Gerçekleri neden söyleyemediler.

Her milletin her insanın inandığı bir din vardır elbette. Bütün dinler ve inançlar inananları için kutsaldır. Hiç kimse başka birisinin dinine ve inancına müdahale edemez. Aksi halde bu bir insanlık ayıbı olurdu. Zira Müslümanların peygamberi Hz Muhammed’e karşı çirkin saldırılar tüm Müslüman ülkelerde haklı olarak büyük tepkilere neden olmuştu. Burada atfedilen durum Müslümanlığa karşı Hz Muhammed’e karşı değildir. Hiç kimse Müslümanların inancına, Kuran’ı kerime ve Peygamberine karşı söz söyleyemez. Diğer dinler için de geçerlidir bu durum. Toplumların değer yargılarına saygılı olmak demokrasinin olduğu kadar insanlığın da gereğidir. Türkler tarihinde yüzlerce tanrıya inanmış bunu kendi yaşamlarına uyarlamıştır. Türkler çok yönlü düşünebilmekte, sorgulamakta, birlikte karar alabilmekteydi.

Türkler Müslüman olmadan evvel yaşamsal kaynakları için, yurtları için, halkları için, onurları için, bağımsızlıkları için, yeryüzünde özgürce yaşamak için savaşıyorlardı. Egemenliği altındaki halklara karşı olması gereken en insani davranışları gösteriyorlardı. Türkler uygardı, çağdaştı, devrimciydi, yenilikçiydi, adildi, eşitlikçiydi.

Puluçkacı değildi, yani savaş ganimeti almazlardı. Savaşta yendikleri ulusların kızına gelinine sarkmazlardı. Onların inancına yaşam biçimine, töresine karışmazlardı. Esirlere zulmetmez, aşağılamazlardı. Araplar ganimet için savaşan bir milletti. Çölde gelecek korkusu içinde yarınlarını garanti altına almak için savaş ganimeti alırlar, askerleri savaşa değil puluçkaya giderdi. Zalimdiler. Türklerin en zayıf olduğu, başsız kaldığı bir zamanda üstlerine çullandılar hakanları Müslümanlığı kabul edince doğal olarak Türklerde kağanlarına olan saygıdan dolayı kerhen Müslüman oldular. Aynen Arapların kültürlerini, yaşam biçimlerini uygulamaya başladılar. Kendi inançlarını, yaşam biçimlerini kolay terk etmediler direndiler. Şaman kültürünü günümüze kadar yaşatabildiler. Günümüzde hala bu kültürü yaşatan Orta Asya Türkleri Bektaşiler, tahtacılar olarak Anadolu’da yaşamını devam ettirmektedir. Ne yazık ki Araplar örtülü bir şekilde bu Orta Asya Türk kültürünü devam ettiren Bektaşilere karşı savaşımlarını devam ettirmektedir.

Mustafa Kemal Atatürk “Eşitlik ve adaletin olmadığı yerde insanlık yoktur.” Sözleriyle bir Orta Asya Türküne yakışır şekilde hareket etmiş. Arap kültür emperyalizminin etkisindeki Osmanlının Türk milleti üzerindeki sultasını kırmıştır. Türk milleti yeryüzünde ikinci defa Türk adıyla Laik, Demokratik Türkiye Cumhuriyeti devletini tesadüfen kurmadı. Bunun bir tarihi süreci ve hesaplaşması vardı. İşte bu gün bu hesaplaşmanın rövanşı yapılmak istenmektedir. Hiçbir akla ve mantığa sığmayacak işler yapılmaktadır. Türkçe seçmeli ders olacak, Arapça ders olarak okutulacaktır. Araplaştırılmak istenen Türk milleti bu karşı devrim hareketi sürecinde tarihi sınavını verecektir.

Ya Arap kültürünü kabul edecek ve yok olacak, ya da orta Asya Türklerinin bu güne kadar direnerek devam ettirdikleri şaman kültürüne sahip çıkacaklardır. Türkiye Cumhuriyetine, laikliğe, Türk Ordusuna, Yargısına, Üniversitesine, Ulusal Bayramlarına, Diline, toprak bütünlüğüne, işçisine, köylüsüne, öğrencisine, öğretmenine, memuruna, doktoruna kısacası Türk milleti için üreten her kesime karşı neden savaş verilmektedir. Suudilerle işbirliğindeki Amerikan emperyalizmi bu yüce Türk ulusunu Araplaştırmak istemektedir. Ancak Türkler yeryüzünden böylece ortadan kaldırılabilir. Ben Oğuz Kağan’ın soyundanım Türk’üm yeryüzünde hiçbir güç beni kendi değerlerimden, kültürümden alıkoyamaz. Çünkü ataları da Türk olan Mustafa kemal Atatürk aydınlanması sayesinde kendi kültürümüzü yaşayacağız bu bir insan hakkıdır, vazgeçilmezdir. Biz Türk doğduk, Türk yaşayacağız Türk öleceğiz.

Bir millet kendi kültürünü dışlıyor başka bir milletin kültürünü benimsiyorsa, O milletin yeryüzünden silinmesi muhtemeldir.

 
  Bugün 1470346 ziyaretçi buradaydı! Siteme Hoş Geldiniz Adil Durusu

ANA SAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 
 
Siteme Hoş Geldiniz Adil Durusu SAĞLIK VE HUZUR DOLU NİCE GÜNLERE......
Kapadokya Eğlence Merkezi Başvuru Kaynakları Başvuru Kaynakları Submit Your Site To The Web's Top 50 Search Engines for Free! ÜRGÜP Esbelli Mahallesi Butik otelleri  Create FREE graphics at FlamingText.com

Image by FlamingText.com Check  Out My Rank On PRTracking.com! Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?

Ücretsiz kaydol