KUR’AN ve ŞARAPTAKİ SAĞLIK İKSİRİ - Resveratrol
Harvard Tıp Okulu ve Amerikan Ulusal Yaşlanma Enstitüsü Araştırmacıları,
kırmızı şarapta bulunan resveratrol denen doğal maddenin zengin kalorili ve
bol yağlı yemeklerin kötü etkilerini yok ettiğini ve ömrü uzattığını keşfetmisler.
Kur'an'da yazılı mucizeyi bilim 2006'da kesfetti!..
Fikret Otyam bizi Geyik Dağı'ndaki evine davet ediyordu..
Muhabbet hitamında dağa çıkmanızı ve billur sular eşliğinde cennet demi şarap ve dahi
üzüm suyundan mamul dem alalım o dem ki,
Kur'an-ı Kerim'in Nahl Suresi 67'inci ayetinde aynen söyledir:
"Hurmalıkların meyvalarından, üzümlerden de sarhoş edici bir içecek ve
güzel bir rizik elde edersiniz. İşte bunda,aklını işleten bir topluluk için kesin bir mucize vardir"
(Çeviri: Prof.. Yasar Nuri Öztürk)
Yaşar Nuri Hoca aynen böyle çevirmiş..
Elmalılı Hamdi Hoca'nın meali de üç aşaği beş yukarı böyle..
Üzümlerden sarhoş edici bir içecek.. Aklını işleten toplum için 'kesin' bir mucize..
Herald Tribune de Bir başlık hemen dikkatimi çekti..
'Şaraptaki madde bol kalorili yemeklerin kötü etkilerini önlüyor..'
Bir nefeste okudum yazıyı..
Harvard Tıp Okulu ve Amerikan Ulusal Yaşlanma Enstitüsü araştırmacıları,
kırmızı şarapta bulunan resveratrol denen doğal maddenin zengin kalorili ve
bol yağlı yemeklerin kötü etkilerini yok ettiğini ve ömrü uzattığını keşfetmisler.
Habere göre..
Hergün düzenli alınan resveratrol, son yıllarda hızla artan obezite/şişmanlık kaynaklı
rahatsızlıklar, hatta ölümlerin çaresi oluyor.
Resveratrol üzümün kabuğunda, dolayısı ile kırmızı şarapta bulunan bir madde ve bu madde,
ünlü bilim dünyasında 'Fransız Paradoksu' diye bilinen çelişkinin büyük anlamda çözümü..
Fransızlar dünyanın en zengin ve en yağlı yemeklerini yiyen millet oldukları halde,
Amerikalilara göre çok daha az kalp hastalıklarına yakalanıyorlar.
Neden?..
İşte bundan..
Her yemekte içtikleri kırmızı şaraptaki resveratrol,
bol yağlı, bol kalorili yemeklerinin kötü etkisini yok ediyor.
Araştırmacılar bir gurup deney faresini, yüzde 60'i yağlardan oluşan bir diyetle beslediler.
Fareler, fare türü için orta yaş demek olan,bir yaşındaydılar.
Beklendiği gibi fareler bir süre sonra şeker hastası oldular,
karaciğerleri büyüdü ve standart beslenen farelere göre daha erken ölmeye başladılar.
Bir başka gurup fare de aynı diyetle beslendiler,
ama onlara aynı zamanda büyük dozlarda resveratrol verildi..
Bu fareler de normalin üstünde şişmanladılar.
Ne var ki bunların kan şekerlerinde ve insilün üretimlerinde degişme olmadı.
Şeker hastası olmadılar. Karaciğerleri büyümedi.
En önemlisi şaraptaki bu madde farelerin hayatını çok keskin bir şekilde uzattı.
Resveratrol alan fareler, normal beslenen ve normal yaşam süren farelerden de daha uzun yaşadılar.
Yani..
Bu fareler, sağlıklarından hiçbir bedel ödemeden, en sevdikleri, en güzel, en lezzetli,
en yağlı yemekleri istedikleri kadar yediler.
Üstelik..Normal beslenen farelere göre daha uzun yaşadılar.
Araştırmacılar resveratrolun farelerin fiziksel yaşam kalitelerine nasıl etki ettiğine de baktılar. Farelerin denge ve fiziksel gücünü deneyen bir test var.
Dönen bir çubuk üzerinde düşmeden yürüme süreleri ölçülüyor.
Resveratrol alan fareler yaşlandıkça daha başarılı olmaya başladılar ve
normal beslenen genç farelerle aynı formu muhafaza ettiler.
Merak edip başka kaynaklara daldım..
Kırmızı şaraptaki bu doğal madde, sadece ömrü uzatmakla kalmıyor..
Kansere karşı.. Virüs hastalıklarına karşı.. Ateşli, iltihaplı hastalıklara karşı..
Sinirlerin ve sinir sisteminin muhafızı.. Yani her derde deva tam bir mucize madde bu..
Bu konulardaki çalışmalar da hızla devam ediyor.
Uzmanlar farelerden alınan sonuçların insanlar için de geçerli olacağını düşünüyorlar..
Ama şimdilik aşılması gereken çok sey var.. Bir defa doz..
Kırmızı şarabın litresinde 1.5 ile 3 miligram resveratrol var.
Farelerle ayni etki için normal kiloda bir insanın günde 10 ile 20 şişe arası şarap içmesi lazım.
Bu kadar fazla alkol alındığında resveratrolun etkisi ne olur, bilinmiyor..
Benim bildigim, Nahl suresinin 67'inci ayetinde haber verilen 'Kesin mucize'nin,
'Aklını işleten topluluk' tarafından nihayet keşfedildiği.
Bu mucizeyi çözmek için 2006 yılını bekleyen bilim,
resvetrol hapını da herhalde kısa zamanda gerçekleştirir.
İnsanlar yüzyıllardan beri şarap kadehlerini tokuştururken boşuna 'Sağlığınıza' demiyorlarmış.
Gerçekten sağlıklarına içiyorlarmış meğer!..
*Derlemedir
Şarap ve kanser!
Sağlık bilimleri enstitüsü
ŞARABIN yararları: ŞARAP kanserli hücreleri öldürmek için mucizevi bir üründür. Kemoterapiden 10.000 kez daha güçlüdür.
Ona pek çok erdem atfedilir ama en ilginci kistler ve tümörler üzerindeki etkisidir.
Şarap her tür kanser için kanıtlanmış bir ilaçtır. Geniş spektrumlu bir anti mikrobik etken olarak sayılır: bakteri enfeksiyonlarına ve mantarlara karşı. Aynı zamanda içimizdeki parazitlere ve solucanlara da etkilidir, yüksek tansiyonu da düzenler.
Sinirsel problemlerle savaşan bir anti depresandır.
Bu bilginin kaynağı 1970 yılından bu yana laboratuarlarında 20 nin üzerinde deney yapmış olan dünyanın önde gelen bir ilaç fabrikasıdır. Sonuçlar şöyledir: ŞARAP kolon, göğüs, prostat, akciğer ve pankreas gibi 12 tür kanserin habis hücrelerini yok etmektedir.
Şarabın bileşikleri kanserli hücrelerin büyümelerini yavaşlatarak kemoterapide kullanılan Adriamicin'den 10.000 defa daha etkili olmaktadır.
*Institut de Sciences de la Santé (Sağlık Bilimleri Enstitüsü), LES BREULEUX, İSVİÇRE