BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA ÜRETKENDİR, PAYLAŞILMAYAN BİLGİ BATAKLIKTAKİ HAZİNE GİBİDİR.
Siteme Hoş Geldiniz Adil DURUSU
   
  SİTEME HOŞ GELDİNİZ Adil DURUSU
  Ata'nın "Özel Hayatı" Bu Evde
 

Ata'nın 'özel hayatı' bu evde

 
Ayça ATİKOĞLU

MODA'nın denize açılan sokaklarından birindeki küçücük eve girerken Türkiye Cumhuriyeti'nin "özel" tarihinin burada saklandığına hala inanamıyordum...

Mustafa Kemal'in Kurtuluş Savaşı sırasındaki tabancası, Fikriye'nin intihar
ederken kullandığı tabanca (inanılmaz küçüklükte bir tabanca bu, üzerine
adının baş harfi işlenmiş), ölürken üzerinde bulunan beyaz geceliği,
elinden hiç düşürmediği Nutuk ve sayfaları arasında Fikriye'nin verdiği
solmuş bir gül, ilkokuldaki Kuran - ı Kerim'inin kılıfı, Salih Bozok'un
intihar ettiği tabanca, ölüm raporu, Etnoğrafya Müzesi'ne geçici olarak
defni hakkında tutanak, TBMM'nin taktığı nişan, günlüğü, telgrafları, kendi
el yazısıyla nutku, ipek nar çiçeği rengindeki röpdeşanbırı, iki çift
çorabı, devamlı içtiği bir kutu sigarası, pantalonunun kemeri,
fotoğraflarından aşina olduğumuz o ünlü deri yeleği, dört madalyası,
binlerce fotoğraf ve Atatürk devriyle ilgili sayısız ve eşsiz yerli yabancı
gazeteler...

Ser verip, sır vermeyen bir ev bu, evsahibi de öyle. Ortalıkta Atatürk'e
dair bir ize falan da rastlamıyorsunuz. Arkalara doğru gittikçe birkaç
fotoğraf o kadar. Sordukça bir şeyler muhafazalarından çıkıyor.

Eriş Ülger bir mimar. Uzun yıllar üst düzey bürokratlık yapmış, Almanya'da,
İsviçre'de çalışmış. İki kızı var.

"Ben bir Atatürk arşivcisi olmayı değil fikir sahibi olmayı hedefledim.
Bilgisiz fikir olmaz. Atatürk'le ilgili doğru bilgileri bulmaya çalıştım.
Bu anlamda Atatürk yaşarken Avrupalı'nın ona nasıl baktığını da çok merak
ettim. Avrupa'daki arşivleri araştırmaya başladığımda Avrupalıların onu
1916'da keşfettiğini anladım. Bir siyasi olarak değil, Jean Jacques
Rousseau, Robespierre gibi bir düşünür olduğunu, bizim 1997'de
göremediğimizi yani ümmeti ulus haline getireceğini görmüşlerdi" diyor
Ülger.

Atatürk üzerine yedi kitap yazmış. Mütevazı bir bütçeyle 1953'den bu yana,
bazen taksitlerle bir araya getirmiş bunları. Çok özel eşyaların bir
kısmını Salih Bozok'un oğlu Cemil Bey, bir kısmını da Sabiha Gökçer hediye
etmiş. Orijinal fotoğrafları Selahattin Giz'den ve Atatürk'ün askeri
fotoğrafçısı Nedim Tengizman'dan almış. Ölüm ve defin tutanağını ise
Atatürk'ün doktoru Mim Kemal Öke'nin eşi vermiş. Bu teslimlerin neredeyse
tümü noter huzurunda gerçekleştirilmiş.

Eriş Ülger şimdiye değin ortaya hiç çıkarmadığı bu hazineyi sergilerken
biraz mahçup sanki:
"Bunlara sahip olmak değil, fikrine sahip olmak önemli benim için. Ayrıca
bunların yerinin evim ve elim değil halkın rahatlıkla ulaşabileceği bir yer
olduğunu düşünüyorum."
Mustafa Kemal'in tüm
kararlarını yalnız aldığına ve hiçbir zaman
yardımcısının olmadığına dikkat çeken Ülger, onun çok yalnız bir adam
olduğuna inanıyor. Kadınlarla ilişkisinin ve çapkınlığının ise
abartıldığını savunuyor.
Ülger'in araştırmaları sonucu vardığı sonuç, Atatürk'le Latife Hanım'ın
hiçbir zaman bir ruh ve fikir birliği içinde olmadıkları, Ata'nın ruh ve
fikir birliğini Fikriye Hanım'la yaşadığı.

"Latife Hanım, Ata'nın çamaşırını bile yıkamamıştır. İçki içmesine mani
olmaya çalışmıştır, bazen tercümanlığını yapmış, protokolde yerini
almıştır. Ama asla Mustafa Kemal'e nüfuz edememiştir, aralarında hep ciddi
bir mesafe olmuştur. Latife Hanım huysuz bir kadındı. Mutfağa inip
ahçıbaşıyla zeytinyağını fazla koydu diye kavga bile edermiş. Onunla Fikriye kıyaslanamaz. Fikriye, Mustafa Kemal'in fikir dostu olmuştur, çamaşırlarını da yıkamıştır, onu korumaya da çalışmıştır. Atatürk'ün de onu sevdiğini ve korumaya çalıştığını 1921'de Rafet Paşa'ya çektiği bir telgraftan
rahatlıkla anlıyoruz. Bu telgrafta `Yunanlılar yaklaşıyor. Fikriye Hanım'ı, Ruşen ve Salih Beylerin hanımlarını alıp Kayseri'ye doğru yola çıkın. Bu yolculukta Fikriye'yi altı asker korusun' deniyor.

Atatürk hakkındaki nutuklardan ve kahramanlık türkülerinden hiç hoşlanmayan Ülger, "Türkiye boyutlarını tespit edeceği bir kararı vermek zorunda. Niçin yaptı, neden yaptı, nasıl yaptı.. Bu iş söylevlerle, heykellerle olmaz" diyor.


Eriş Ülger, Atatürk'le ilgili birçok tüyo verdi, ben de size onunla ilgili
bir tüyo vereyim: 10 Kasım 1953'de Atatürk Anıtkabir'e taşınırken gençliğe
hitabını okuyan çocukmuş...

Bir anısı

Atatürk'le ilgili o kadar az şey biliniyor ki, bir tane özel anısını merak
ediyorum:

"Yıl 1932. Çankaya. Atatürk'ün sofrası. Ruşen Eşref, Salih Bey, Falih Rıfkı
Atay, Recep Zühtü ve birkaç bilim adamı. Gecenin ilerlemiş saatlerinde
Mustafa Kemal döner ve Salih Bozok'a sorar:
- Yarın günlerden ne?
- Cuma efendim.
- Peki Hacı Bayram Camii'nde cuma vaazını kim verecek?
- Bilmiyorum efendim.
- Çocuk, git yarın vaaz verecek hocayı al gel. Bu gece soframıza misafir
olsun.
Mevsim kıştır. Salih Bey kısa bir zaman sonra hocaefendiyle Çankaya'nın
kapısından girer ve Paşa'nın "bilim sofrasına" misafir olur.
Paşa kendisine portakal suyu ikram eder ve sohbet eder. Bir ara sorar:
- Hocaefendi yarın cuma hutbesi vereceksiniz, halka ne anlatacaksınız?
- Günahtan sevaptan bahsedeceğim.
- Başka ne anlatacaksınız?
- Allahtan, peygamberden bahsedeceğim.
- Güzel, daha ne anlatacaksınız?
- Cennetten cehennemden bahsedeceğim.
Bunun üzerine Mustafa Kemal şöyle der:
- Hocaefendi, binlerce şehidin kanıyla sulanan bu topraklar üzerinde
hürriyet ve bağımsızlığımıza hangi imkansızlıklar içinde kavuştuğumuzu,
devrimleri, okkanın gidip kilonun, arşının gidip metrenin geldiğini, zeki
ve çalışkan Türk ulusumuza siz anlatmayacaksınız da kim anlatacak?
Hocaefendi mahçuptur. Paşa, Salih ve Ruşen Bey'e döner.
- `Hocaefendi bu gece bizim misafirimiz olsun. Kendisini devrimlerimiz
hakkında irşad edin. Yarın Hacı Bayram Camii'nde devrimlerimiz hakkında
hutbe verecek' der
.
Hocaefendiye bir de yeni kıyafet dikilir."

O cuma devrimler konusunda Ankaralıları aydınlatan hocaefendinin

o günkü fotoğrafı da bugün Eriş Ülger'in arşivinde yerini almış.
Ülger, İslam dinine en büyük hizmeti Atatürk'ün verdiğine inanıyor

ve "600 yıl padişahın, 300 yıl da halifenin kulu olan toplum, Allah'ın kulu
yapılıyor. Bundan daha büyük hizmet olur mu?" diyor.

 
 
  Bugün 1544605 ziyaretçi buradaydı! Siteme Hoş Geldiniz Adil Durusu

ANA SAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 
 
Siteme Hoş Geldiniz Adil Durusu SAĞLIK VE HUZUR DOLU NİCE GÜNLERE......
Kapadokya Eğlence Merkezi Başvuru Kaynakları Başvuru Kaynakları Submit Your Site To The Web's Top 50 Search Engines for Free! ÜRGÜP Esbelli Mahallesi Butik otelleri  Create FREE graphics at FlamingText.com

Image by FlamingText.com Check  Out My Rank On PRTracking.com! Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?

Ücretsiz kaydol