ABD Neden İsrail’e hiç ‘hayır’ diyemiyor?
İsrail yönetimi, işgal ettiği topraklarda 1100 yeni konut inşasını kabul ederek tüm dünyaya bir kez daha meydan okudu. ABD buna sadece cılız bir tepki gösterebildi. Peki neden dünyanın 1 numaralı süpergücü İsrail karşısında bu kadar aciz kalıyor?
MİLLİYET, 09:17 | 29 Eylül 2011
Netanyahu’nun Doğu Kudüs’te 1100 yeni konut inşaası kararı, Filistinliler’in “müzakereler sırasında işgal topraklarında inşaatlar dursun” şartına karşı tam bir gövde gösterisi niteliğinde. Çünkü Doğu Kudüs, gelecekteki Filistin devletinin başkenti olarak kabul ediliyor ve bu konutların yapılacağı bölgenin iki devletli çözüm gerçek olduğunda Filistin yönetimine bırakılması planlanıyor. Hal böyleyken İsrail’in böyle bir karar almasına ABD’nin sert bir tepki göstermesi beklenirdi. Tabi Amerikan seçimlerine 13 ay kalmamış olsaydı...
Vatan gazetesinden Uğur Koçbaş'ın haberine göre; Obama yeniden seçilebilmek için Yahudi lobisine muhtaç ve eli kolu bağlı. Konut inşaası için Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, “Faydadan çok zarar getirecek bir adım” ifadesini kullanırken ABD’nin asıl pozisyonu ise, “Filistinliler müzakerelere başlamak için konut inşaasının durdurulması şartından vazgeçsin” şeklinde oldu. Böylece İsrail’in gelecekteki Filistin devletinden toprak çalmaya devamı için de yeşil ışık yakıldı. Peki ABD’nin İsrail’e bu koşulsuz desteğinin sebebi ne? Cevabı basit: İsrail lobisi...
-ABD’de Yahudiler nüfusun sadece yüzde 2’sini oluşturmasına rağmen dolar milyarderlerinin %50’si Yahudi.
-Musevilerin %94’ü seçimler için kritik öneme sahip eyaletlerde yaşıyor.
-1990’dan beri Yahudi lobisinin seçim bağışı miktarı 56.8 milyon $. Arap lobisinin bağışı ise sadece 800 bin dolar.
‘MENDİL’ ÖRNEĞİ
-Obama’nın partisi Demokratlar’ın kampanya gelirlerinin yüzde 60’ı, Cumhuriyetçiler için yüzde 35’i Yahudi lobisi aracılığıyla elde ediliyor.
-ABD’de irili ufaklı 51 İsrail destekçisi lobi teşkilatı var. Amerika’nın en güçlü 3 lobisinden biri İsrail’in çıkarı için en büyük faaliyeti yürüten AIPAC. Bunun yanısıra ADL, American Jewish Congress, Israel Policy Forum, American Jewish Committee gibi etkin lobi örgütleri de milletvekili ve senatörleri 365 gün markajda tutuyor.
-AIPAC o kadar güçlü ki eski direktörü Steve Rosen, “Seçilmek isteyen bir ABD’li siyasetçinin İsrail karşıtı söylemlerde bulunması siyasi intihar olur. Şu elimdeki boş mendile bakın. 24 saat içinde size bu mendili üzerinde 70 ABD’li vekilin imzasıyla geri getiririm” diyebiliyor.
-Amerikan başkanları için seçime girmeden önce en önemli şart İsrail’e giderek Ağlama Duvarı’na el koyup basına poz vermek. George W. Bush henüz Teksas Valisi’yken adaylığını açıklamadan önce İsrail’e giderek poz vermişti. Şu anki başkan Barack Obama da Demokrat Parti’deki adaylık yarışı sırasında İsrail’e giderek başında kipa ile Ağlama Duvarı’nı ziyaret edip dünya basınına yukarıdaki pozu verdi.
HER İSRAİLLİ’NİN CEBİNE YILDA 500 DOLAR PARA KOYUYORLAR
Dünyanın en önemli üniversitelerinden Harvard Kennedy School of Government’ın dekanı Stephen Walt ve Chicago Üniversitesi’nden John Mearsheimer, 2006 yılında yayınladıkları 83 sayfalık rapor ile ABD’deki İsrail lobisinin gücünü ortaya koymuşlar ve okullarındaki görevlerinden olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmışlardı. İkili raporda İsrail’in Amerika’yı her alanda ablukaya aldığını ve Amerikan yönetimlerinin İsrail’in çıkarına olmayacak hiçbir eyleme imza atamadıklarını kaydetti. Ve kıyamet koptu... Harvard tepkilere dayanamadı ve logosunu rapordan çıkardı. Walt’ı görevden aldılar. Olay Kongre’ye taşındı. Amerikalı Senatörler, makaleyi sert bir dille eleştirdi.
İşte ABD’de büyük tartışma yaratan raporun sonuçları:
-1973 Arap-İsrail Savaşı’nın ardından ABD, İsrail’e hiçbir ülkeye yapmadığı kadar yardım yaptı. Her yıl İsrail’e 3 milyar dolar yardımı sürdürüyor. Yani her İsrailli’nin cebine yılda 500 dolar koyuyor.
-ABD’nin en güçlü ikinci lobi grubu AIPAC bir “de-facto İsrail casusu” olarak faaliyet gösteriyor.
-Önemli basın organlarında 61 İsrail yanlısı yazar varken, İsrail karşıtlarının sayısı 5’te kalıyor. CNN’de İsrail’i eleştiren haber çıktığında 6 bin protesto maili yağıyor.
-3 büyük TV kanalının CEO’su Yahudi. 4 büyük film şirketi Yahudi sermayesinin elinde. New York Times başta olmak üzere ülkenin en büyük yayın grubu yine Yahudiler’e ait.
-ABD’deki önde gelen üniversitelerde profesörlerin yüzde 20’si, büyük hukuk firmalarında çalışanların yüzde 40’ı, yazar ve yönetmenlerin yüzde 59’u, ABD’nin en önemli 200 entelektüelinden yüzde 50’si Yahudi.
- ABD halkının yüzde 73’ü tarafsızlık istese de yönetimler İsrail’in güdümünde hareket ediyor.