YAĞMA SOFRASI
Bu sofracık, efendiler;
ki yutulmayı bekleyen
önünüzde titriyor,
şu milletin hayatıdır;
şu milletin ki acılı,
şu milletin ki can çekişen!
Ama sakın çekinmeyin,
yiyin, yutun hapır hapır...
Yiyin efendiler yiyin,
bu iştah açan sofra sizin,
doyunca, tıksırınca,
çatlayıncaya kadar yiyin!
xxx
Efendiler çok açsınız,
bu yüzünüzden bellidir;
yiyin, yemezseniz bugün,
yarın kalır mı kim bilir?
Bu nimetler yığını,
bakın gelişinizle övünür!
Bu hakkıdır gazanızın,
evet, o hak da elde bir...
Yiyin efendiler yiyin,
bu safa veren sofra sizin,
doyunca, tıksırınca,
çatlayıncaya kadar yiyin!
xxx
Bütün bu nazlı beylerin
ne varsa ortalıkta say:
Soy, sop, şeref, gösteriş,
oyun, düğün, konak, saray,
bütün sizin, efendiler,
konak, saray, gelin, alay;
bütün sizin, bütün sizin,
hazır hazır, kolay kolay...
Yiyin efendiler yiyin,
bu iştah açan sofra sizin,
doyunca, tıksırınca,
çatlayıncaya kadar yiyin!
xxx
Büyüklüğün biraz ağır da olsa
hazmı yok zarar,
gösterişin gururu var,
intikamın sevinci var.
Bu sofra sizin iltifatınızdan
parlaklık umar.
Sizin bu baş, beyin, ciğer,
bütün şu kanlı lokmalar...
Yiyin efendiler yiyin,
bu can veren sofra sizin,
doyunca, tıksırınca,
çatlayıncaya kadar yiyin!
xxx
Verir zavallı ülke,
verir ne varsa; malını,
vücudunu, hayatını,
umudunu, hayalini,
bütün ferahlığını,
gönlünün bütün sevincini.
Hemen yutun,
düşünmeyin haramını, helalini...
Yiyin efendiler yiyin,
bu iştah açan sofra sizin,
doyunca, tıksırınca,
çatlayıncaya kadar yiyin!
xxx
Bu harmanın gelir sonu,
kapıştırın giderayak!
Yarın bakarsınız söner
bugün çıtırdayan ocak!
Bugün mideler güçlü,
bugün çorbalar sıcak,
atıştırın, tıkıştırın,
kapış kapış, çanak çanak...
Yiyin efendiler yiyin,
bu yiyecek dolu sofra sizin,
doyunca, tıksırınca,
çatlayıncaya kadar yiyin.
Tevfik Fikret