BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA ÜRETKENDİR, PAYLAŞILMAYAN BİLGİ BATAKLIKTAKİ HAZİNE GİBİDİR.
Siteme Hoş Geldiniz Adil DURUSU
   
  SİTEME HOŞ GELDİNİZ Adil DURUSU
  Seçmeler
 

HOŞ GELDİN BEBEK

 

hoş geldin bebek;
yaşama sırası sende,
senin yolunu gözlüyor kuşpalazı, boğmaca, kara çiçek,

sıtma, ince hastalık, yürek enfarktı, kanser filan..
İşsizlik, açlık filan.
tren kazası, otobüs kazası, uçak kazası, iş kazası,

yer depremi, sel baskını,
kuraklık falan.
Karasevda, ayyaşlık filan.
polis copu, hapishane kapısı falan.
senin yolunu gözlüyor atom bombası falan.
hoş geldin bebek;
yaşama sırası sende,
senin yolunu gözlüyor sosyalizm, komünizm filan..

 

Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne
allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar.
oynasınlar türküler söyleyerek yıldızların arasında
dünyayı çocuklara verelim.
kocaman bir elma gibi verelim,sıcacık bir ekmek somunu gibi
hiç değilse bir günlüğüne doysunlar.
dünyayı çocuklara verelim
bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı.
çocuklar dünyayı alacak elimizden
ölümsüz ağaçlar dikecekler..
 

 

           Nazım Hikmet RAN /  21 Mayıs 1962, Moskova

 

 

UZAK KADERLER İÇİN

 

Birgün, bir yağmurla garip garip

Çoluğu çocuğu terk edeceğim.

Bir sevgiyle doymayacak kalbim, anladım

Alıp başımı gideceğim.

 

Asır yirminci asırdır, amenna

Bir yanımda sevgilerim, bir yanımda sancım

Neon lambaları büsbütün karartır gecemizi

Uzaklar daha uzaklaşır

Bir define çıkarır gibi kayalardan, Ademden beri

Sımsıcak sevgilere muhtacım.

 

Bir gün alıp başımı gideceğim

Yıldızlar ışısın, yollar üşüsün, yollar..

Belimi bir ılık şal sarsın, mavi

Hüzünlü bir serencamın ardından, şarkısız

Rüyalarım unutulmuş bir handa pes desin

Görmüş geçirmiş bir çift duygulu dudak karşısında.

 

KORU KENDİNİ


Kaldırınca tabancasını
Nişan almak için sarı saçlıya
Parıldayıverdi gözleri
Koru kendini
Kırlangıçlar uçuştular
Korkudan çığrışıp
Kanat çırparak koru kendini.
            Hadi söyle bana müziği seversin sen
            Nasıl çalar insan hapishanede
            Ağrılardan, sızılardan sonra
            Romatizmanın zincirlerin kemirdiği elleriyle.
İşte nişan aldı tam
Kemanının üstüne
Iskalamaz iyi nişancıdır
Koru kendini
Ama teller gene şakıdılar
Doldular havayı titrek titrek hiç umursamadan.

            "Havasız bir delikte
            Gıcırdayan somya üstünde yatakta
            Yakalanmışsın berbat bir öksürüğe
            Gel de şarkı söyle.
            Ama yine de sarı saçlı adam
            Devam etti kemanı çalmaya
            Dirildi içimizde ölü düşler."
                                              A. KADİR

 

ÜSTÜ  KALSIN

 

Ölüyorum tanrım

Bu da oldu işte.

Her ölüm erken ölümdür

Biliyorum tanrım.

Ama, ayrıca, aldığın şu hayat

Fena değildir…

Üstü kalsın…

 

          Cemal SÜREYYA  / 1990

 

ALDIRMA GÖNÜL ALDIRMA

 

            Başın öne eğilmesin
Aldırma gönül aldırma.
Ağladığın duyulmasın
Aldırma gönül, aldırma.

                        Dışarda deli dalgalar
            Gelip duvarları yalar
            Seni bu sesler oyalar
            Aldırma gönül, aldırma.


Görmesen bile denizi
Yukarıya çevir gözü
Deniz dibidir gökyüzü
Aldırma gönül, aldırma.


            Dertlerin kalkınca şaha
            Bir sitem yolla Allah'a
            Görecek günler var daha
            Aldırma gönül, aldırma.

            Kurşun ata ata biter
Yollar gide gide biter
Ceza yata yata biter
Aldırma gönül, aldırma..

                                       Sabahattin ALİ

 

UNUTAMADIĞIM

 

            Açardın,
Yalnızlığımda
Mavi ve yeşil,
Açardın,
Tavşan kanı, kınalı-berrak.
Yenerdim acıları, kahpelikleri...

Gitmek,
Gözlerinde gitmek sürgüne.
Yatmak,
Gözlerinde yatmak zindanı.
Gözlerin hani?

İçmek,
Gözlerinde içmek ayışığını.
Varmak,
Gözlerinde varmak can tılsımına.
Gözlerin hani?

Canımın gizlisinde bir can idin ki
Kan değil,sevdamız akardı geceye,
Sıktıkça cellad,
Kemendi...

Duymak,
Gözlerinde duymak üç-ağaçları
Susmak,
Gözlerinde susmak,
Ustura gibi...
Gözlerin hani?                                   Ahmed ARİF

 

Denizin üstünde ala bulut,
yüzünde gümüş gemi,
içinde sarı balık,
dibinde mavi yosun,
kıyıda bir çıplak adam,
durmuş düşünür.

Bulut mu olsam,
gemi mi yoksa,
balık mı olsam,
yosun mu yoksa?..
Ne o, ne o, ne o.
Deniz olunmalı, oğlum,
bulutuyla, gemisiyle, balığıyla, yosunuyla...
 

             Nazım Hikmet RAN / 15 Eylül 1958 Arhipo Osipovka

 

İşte geldik gidiyoruz,
hoşça kal kardeşim deniz.
biraz çakılından aldık
biraz da masmavi tuzundan,
sonsuzluğundan da biraz,
ışığından da birazcık,
birazcık da kederinden.
bir şeyler anlattın bize
denizliğin kaderinden,
biraz daha umutluyuz,
biraz daha adam olduk,
işte geldik gidiyoruz,
hoşça kal kardeşim deniz..
 

           Nazım Hikmet RAN /  27 Eylül 1958, Pitsunda

 

 
 
  Bugün 1544438 ziyaretçi buradaydı! Siteme Hoş Geldiniz Adil Durusu

ANA SAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 
 
Siteme Hoş Geldiniz Adil Durusu SAĞLIK VE HUZUR DOLU NİCE GÜNLERE......
Kapadokya Eğlence Merkezi Başvuru Kaynakları Başvuru Kaynakları Submit Your Site To The Web's Top 50 Search Engines for Free! ÜRGÜP Esbelli Mahallesi Butik otelleri  Create FREE graphics at FlamingText.com

Image by FlamingText.com Check  Out My Rank On PRTracking.com! Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?

Ücretsiz kaydol