Siren
Nemlenip siyah siyah buğusuyla gecenin,
Nankörce çiçeklenir gözümde bakışların.
Tepinirken boşlukta yirmi üç yıllık cenin
Sana tutundu diye nevri döner kışların.
Sözcükler içirirken mısranın ağrısına
Gülücük düğümlenmiş dudakları titrettim.
Sesimi dokundurup köpükden sağrısına,
Marmaranın sırtında varlığına seyirttim.
Oğlak burcu gecesi, dışarım yangın yeri,
Parlamayan yıldızın neye yarar gölgesi,
Uğultun çarpar bana kaybolduğundan beri,
Bir bıçağın içinde yaşar sevda bilgesi.
Beş içinde beş varken derimi söküyorsun,
Avuçlarına alıp güneşle muhabbet et.
Sıcak bakışlarını üstüme döküyorsun,
Bak ruhum çırılçıplak, sıyrıldı kemikten et,
Gözüm yonttu geceyi ve ortaya sen çıktın,
Dokunuyor varlığım senin toprak yüzüne.
Kapadım gözlerimi, süzüldün dile aktın,
Samanyolu uçuştu peşinsıra izine.
Ve göz kapaklarından ötesi mosmor olmuş,
İse bulanmış gece gönlümün çırasından,
Göğsünde öpücükle bir gül tomura durmuş
Sökün eden baharın dişleri arasından.
Gürültüler çıkarır akşamı yerken orman,
Şimdi git ayna iste, yüzüne bak da yüz gör,
Kırmızılar üşüdü, ateşte bitti derman,
Gecenin siyahını benle kirpiğine sür.
Osman Velioğlu
|