Ümit Yaşar Oğuzcan
Günlerden bir gün
Hamama gideceği tuttu
Sadrazam hazretlerinin.
Bir yanında birinci veziri,
Bir yanında ikinci veziri,
Bir yanında üçüncü veziri,
Sonra efendime söyleyeyim;
Peşkircibaşısı,
Nalıncıbaşısı,
Sabuncubaşısı,
Velhasıl tam dört yüz kişilik kafile
Peştamal takip girdiler hamama,
Geçtiler kurnaların başına
Üçer beşer.
Sadrazam derseniz;
Kuruldu göbek taşına,
Yan gelip yattı.
Memleketin en ünlü tellakları
Sardılar dört bir yanını,
Kimi elini kaptı kimi bacağını,
Bir keseleme, sürtme faslıdır başladı.
Tam on iki saat,
On iki ünlü tellak
İncitmeden keselediler
Hazretin mübarek vücudunu.
Öylesine kir çıktı ki sormayın
Her biri nah parmağım gibi.
‘ -Aman efendim bu ne kiri?’ Demeye kalmadı,
Keselerin altında eriyip gitti
Koskoca sadrazam.
Bütün maiyet erkânı yerinden fırladı
'-Nittunuz Devletliyi'
Dediler tellaklara.
Tellaklar cevap verdi:
- Biz yıkadık keseledik
Devletlinin kirden ibaret
olduğunu bilemedik.
Suç bizde değil,
Neyleyelim.
Kir bitti
Sadrazam elden gitti.