Agresif Melek
havale geçiren baygın bir kış sonrasıydı
kızılca kıyamet birikmişti kirpiklerinin ucunda
ve gökyüzünde sahneleniyordu toplu bir yıldız intiharı
gitti
ateş böceklerini silkeledi deniz suyu biriktirdiği yakasından
sitemi tatlı çileklerin tortusu gibi dururken dudaklarında
poyrazı sakladı şal(var) ının dalgalı kıvrımlarında
gitti
gümüş bir sigaralık mızıka gibi parmaklarında
meyvelerini de toplayıp götürdü çikolata ağacının
evcil yağmurlarını aldı, hor(t) layan selvisini cam kenarında
gitti
külden oklar doldurdu zarif omuzlarındaki sadaklara
ki su değse yaralanırdı kısraksal beyazından
ve tertipli bir fırtınaydı kızdırılınca
gitti
camcı elmasıyla kesti canını, uzak bakışlarını da aldı
ayva çiçeklerini, açan sarı fistanlı eteklerinde
papyonlu ve saygısız bir ayrılığı
gitti, gitsin…
Ayten Çolakoğlu
|