BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA ÜRETKENDİR, PAYLAŞILMAYAN BİLGİ BATAKLIKTAKİ HAZİNE GİBİDİR.
Siteme Hoş Geldiniz Adil DURUSU
   
  SİTEME HOŞ GELDİNİZ Adil DURUSU
  Yardım Kurumları
 

Vakıf,* vakfiye*

 

Kendisine ait mülkün, paranın ve bunların gelirinin, ihtiyacı olan kimselerin yararlanması için “Allah’ın mülkü” saydığını kabûl etmek ve mahkeme kararıyla kesinleştirmektir. Bu kararın yazılı olduğu belgenin ismi “vakfiye”dir.

 

*İlhan Ayverdi; Kubbealtı Lugatı (3 cilt, 3549 sayfa)

 

Sadaka-i câriyye*

 

Bir kimsenin hayır için yaptırdığı ve ölümünden sonra da faydası devam eden, vakıf, hastane, yurt, çeşme, yol ve benzeri kalıcı hayrat eseridir.

 

*İlhan Ayverdi; Kubbealtı Lugatı (3 cilt, 3549 sayfa)

 

İmâret, İmârethâne*

 

Kelime anlamı; “bir yeri bayındır ve mâmur etmek”, yâni “bayındırlık”tır. Geniş kullanımıyla; öğrencilere, din görevlilerine, gelip-geçen yolculara, misafirlere ve yoksullara yemek vermek üzere kurulmuş “aş evi”dir.

 

   *İlhan Ayverdi; Kubbealtı Lugatı (3 cilt, 3549 sayfa)

 

Hankah-Hangâh*

 

“..(nice kurum gibi bozulmadan önce)

birer sosyal yardım merkezi, hayır ve şefkat kaynağı, konuk dinlenme ve tedâvi yeri, toplantı mahalli, kültür ve spor ocağı, şimdiki deyimle birer kulüptü bu hankahlar.”

 

*Osman Ergin; “Türk Maarif Tarihi” Cil:1, s.224-241

 

Dârüzziyâfe “Ziyâfethâne”*

 

Misafirlere, yolculara (ücretsiz) yemek yedirmek üzere vakfedilen kurum.

 

*İlhan Ayverdi; Kubbealtı Lugatı (3 cilt, 3549 sayfa)

 

Dârülaceze*

 

Âcizler evi, düşkünler yurdu (ücretli huzur evi değil). İstanbul’da 1895’de kurulan düşkünler evine verilen isim.

 

*İlhan Ayverdi; Kubbealtı Lugatı (3 cilt, 3549 sayfa)

 

Gurebâ*

 

“Garipler, kimsesizler… memleketinden uzakta olan yoksul kimseler”

(Gurebâ Hastahânesi bu kimseler için inşâ edilip vakf olunmuştur).

 

*İlhan Ayverdi; Kubbealtı Lugatı (3 cilt, 3549 sayfa)

 

Kuş evleri, kuş köşkleri

 

Türk’ün acıma duygusu, sırf kendi cinsine,

kendi nesline veya ırkına yönelik değildir.

“Rahmetimi istiyorsanız yarattıklarıma acıyın”

diyen İlâhî emre uymayı ibâdet saydı bu millet.

 

Eski yapılarımızdaki “kuş evleri, kuş

               köşkleri”nden birkaç örnek…

Üsküdar Ayazma Camiindedir.

Câmi, türbe, medrese

benzeri yapıların fazla rüzgâr almayan duvarlarının yüksek yerlerine minyatür

köşkler hâlinde yerleşen

kuş evleri-kuş köşkleri,

yaratılmışa sevgi ve

merhamet hislerimizin belgeleridir. 

Üsküdar, Yeni Vâlide Câmii

Üsküdar Selimiye Câmii

 

Sadaka taşları*

 

İhtiyaçlı olup da sadaka isteyemeyen onurlu kimselerin, başkaları görmeden geceleri alsınlar diye hayır sahiplerince para bıraktıkları yer.

 

*İlhan Ayverdi; Kubbealtı Lugatı (3 cilt, 3549 sayfa)

Üsküdar Doğancılar Caddesi üzerindeki İmrahor Câmii’nin karşısındadır bu taş. Başka yerlerdekiler,

hepsi birer birer kayboldular…

 

Erişemesinler diye küçük çocuklar,

az yüksek tutulmuşlar ve hayır sahipleriyle

ihtiyaç sahiplerine kolaylık olsun diye,

Çok insanın geçtiği  ayak altı yerlere konulmuşlar…dı.

Bu kısa boylu sütunun

üzerindeki oyuk yere

bırakırdı sadakayı

hayır yapmak isteyen…

İhtiyaçlı olan gelirdi

ortalık kararınca,

O paradan alırdı

gereği kadarınca.

Hepsini götürmezdi…

İhtiyacından fazlasını

başkasına bırakırdı,

infak’ı bitirmezdi.

Çünkü bilirdi ki o,

paylaşmayı bilmemek

hiç hayır getirmezdi.

Bu işte asıl güzel olan, birbirini görmezdi

verenle alan…

 

İnfak*

“Nafakasını verme, besleme, geçindirme, yedirip içirme,

malını Hak yolunda sarf etme…”

Yâni, “muhtaç olana vermek”tir.

 

*İlhan Ayverdi; Kubbealtı Lugatı (3 cilt, 3549 sayfa)

 

Bitlis’te “Hüsrev Paşa Vakfı”nın 996 H.

(1581 M.) tarihli vakfiyesinden:

Rahva’daki kervansaraya gelen misafirlere yedirilmek

üzere günlük beş batman koyun eti alınması, sabah

buğday çorbası, akşam pirinç çorbası yapılması,

yemekten sonra gelen misafirlere bal, pekmez, peynir

ve yoğurt ikram edilmesi,

Mübarek gecelerde misafirlere çorba, pilav, zerde veya

ekşi aş ile ziyafet verilmesi,
Kış günlerinde adam sayısınca her ocak başına bir kucak odun ve yirmişer dirhemden birer mum verilmesi, Üç kandilin sabaha kadar yanması,

Mütevelliye günlük on iki akçe verilmesi.

 

Edirne’de “Sinan Paşa Vakfı”na ait

 933 H. (1526 M.) tarihli vakfiyede:

 

Gelirin beş kısma bölünmesi,

bir kısmın vakıf mütevellisine verilmesi,

diğer dört kısımdan vâkıfın yaptırmış olduğu

medresede görevli müderrise günlük yirmibeş dirhem,

medrese talebelerinden her birine ikişer dirhemden

az olmamak üzere, gerekirse onar dirhem verilmesi…

 

…İmarette et pişmesi için günlük on dirhem, ekmek için on iki dirhem verilmesi, her yıl için seksen kile pirinç, doksaniki kile buğday ve oniki kile tuz harcanmasını ve artan parayla imâretin tamiratının yapılması.

 

İstanbul’da “Merhum Mevlâna Şah Ali Çelebi Kızı

Fatma Hâtun Vakfı”nın

993 H. (1585 M.) tarihli vakfiyesinde:

 

Vakfeylediği evlerde fakirlerin ve dul hanımların

oturması, adı geçenler otururken binada onarım

gerekmesi hâlinde vakıfça bu onarımın yapılması.

 

* * * * * * * * * * * * * * * *

Manisa’da “Çakıroğlu Mehmet bin Hasan bin Mehmet

Vakfı”nın 1316 H. (1908 M.) tarihli vakfiyesinde:

 

İlk mekteplere ders kitapları alınıp

fakir, küçük öğrencilere verilmesi,

buralarda okuyan yetim çocukların yiyecek ihtiyacının

karşılanması, Bayram arifelerinde o mekteplerdeki

 yetim çocukların giydirilmesi…

 

FÂTİH SULTAN MEHMED VASİYETİ’NDEN

 

…Şöyle ki: Bu gayrımenkullerimden elde olunacak nemâlarla İstanbul’un her sokağına ikişer kişi tâyin eyledim... Ayrıca on cerrah, on tabîb ve üç de yara sarıcı tâyin ve nasb eyledim. Bunlar ki ayın belli günlerinde İstanbul’a çıkalar, ayrım gözetmeden her kapıyı vuralar ve o evde hasta olup olmadığını soralar; var ise şifâsı, şifâyâb olalar. Değilse, kendilerinden hiçbir karşılık beklemeksizin Dârülaceze’ye kaldıralar, orada salâh bulduralar …

...Ayrıca, külliyemde binâ ve inşâ eylediğim imârethânede şehid ve şühedânın kavimleri ve İstanbul şehrinin fukarâsı yemek yiyeler. Ancak, yemek yemeğe veya almağa kendileri gelemeyenlerin yemekleri, günün loş karanlığında ve kimse görmeden,

kapalı kaplar içerisinde evlerine götürüle...”

 

İtalya’daki bâzı kafe’lerde kahve ısmarlarken, “yoksullar için” bir veya birkaç kahve parası fazla ödeyenleri konu alan “Askıda Kahve” başlıklı sunuyu yayanların tarihimizdeki hayır kurumlarını hatırlamarında yarar vardır. Ama son zamanlarda Allah adına aldatlmaların artmasıyla bu tip hayır kurumlarına da gölgeler düşmektedir.

 
 
  Bugün 1544298 ziyaretçi buradaydı! Siteme Hoş Geldiniz Adil Durusu

ANA SAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 
 
Siteme Hoş Geldiniz Adil Durusu SAĞLIK VE HUZUR DOLU NİCE GÜNLERE......
Kapadokya Eğlence Merkezi Başvuru Kaynakları Başvuru Kaynakları Submit Your Site To The Web's Top 50 Search Engines for Free! ÜRGÜP Esbelli Mahallesi Butik otelleri  Create FREE graphics at FlamingText.com

Image by FlamingText.com Check  Out My Rank On PRTracking.com! Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?

Ücretsiz kaydol