Muta nikahı nedir? Kimler kıydırabilir? Dinimizce caiz midir?
HABER TÜRK, 11 Ekim 2011 Salı, 08:18:13
PINAR DUMLUPINAR
Acem nihakı ya da muvakkat nikahı olarak da bilinen Muta nikahı, İslamiyet'in ilk yıllarından kalan ve Şia'nın birçok mezhebinde ve Rafizilik'te halen uygulanan bir nikah şekli.
Bu nikaha göre, erkek, rızası olan bir kadınla belirli bir ücret karşılığında anlaşarak, belirli bir süreliğine evleniyor.
DİYANET MUTA NİKAHINI AÇIKLADI
Diyanet İşleri Başkanlığı, Muta nikahını anlattı: "Kuran'da ve diğer temel İslami kaynaklarda kadın olsun erkek olsun her müslümanın, cinsel ihtiyacını karşılamada kendi eşiyle yetinmesi kesin hüküm olarak konulmuş; bu hükümlerle çelişen her türlü uygulama gayri meşru kabul edilmiş, aykırı davranışlar için ağır yaptırımlar getirilmiştir. Belirlenen bir ücret karşılığında, belirli bir müddet bir kadınla nikahlanmaya 'Muta' denir. Bir kısım Şiî fakihin dışında, bütün İslam bilginleri Muta nikahının haram olduğunda ittifak etmişlerdir. Muta ve muvakkat (belirli bir zaman için kıyılan) nikah batıldır."
Diyanet İşleri Başkanlığı'nda konuyla ilgili yer alan bilgilere göre, Mü'minûn sûresinin 6 ve 7. âyetlerinin nazil olması üzerine, mut'a nikahı haram kılınmış. İbn Abbas, şöyle anlatıyor:
"İslâm'ın evvelinde mut'a vardı. Kişi, tanımadığı bir beldeye gelince, oradan yerli bir kadınla, kalacağını tahmin ettiği müddet miktarınca nikah yapardı. Kadın, böylece onun eşyasını muhafaza eder, gerekli işlerini görürdü. Bu hal, "Onlar namuslarını korurlar. Ancak hanımlarına ve câriyelerine karşı müstesna, bunlarla olan yakınlıklarından dolayı kınanmazlar."
CAİZ Mİ?Hz. Muhammed döneminde yasaklandığı gerekçesiyle bugüne kadar hiçbir Sünni din adamı mutaya cevaz vermedi veya serbest olduğuna ilişkin üzerinde uzlaşılan bir çalışmaya imza atmadı.
Ancak 2008 yılında basında yer alan araştırmalara göre Türkiye’nin en yetkili dini otoritesi Diyanet İşleri Başkanlığı’nın (DİB) bir grup ilahiyatçıya hazırlattığı “Kur’an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir” adlı çalışma, Muta'ya yer verildi.
Kitapta, “Ehl-i Sünnet’e mensup âlimlerden ve özellikle sahabeden bazılarına göre müt’a nikâhı caizdir, onu Hz. Peygamber değil ikinci halife yasaklamıştır” (İlk baskının ikinci cildi, 32 ile 34’üncü sayfalar) denmesi mutaya izin verildiği yorumlarına yol açtı.
Daha da ilginç olanı ise, bu ifadelerin 2. ve 3. baskılarda bulunmaması oldu. Din İşleri Yüksek Kurulu, Ocak 2001’de yeni ve daha anlaşılır bir Kuran meali ve tefsiri hazırlamaya karar verdi.
Sonuçta beş ciltlik kitabın ilk baskısı DİB Dini Yayınlar Dairesi tarafından 2005’te yayımlandı ve kısa sürede tükendi. Bu ilk baskıda Nisa suresi 24’üncü ayetin geniş bir tefsirine (detaylı yorum) yer verildi.
Kitabın, “İhtiyaç bulunduğu için müt’a nikâhının bir müddet mubah kılındığı konusunda ittifak vardır” denen ilgili bölümünde “Ehl-i sünnete mensup âlimlerden ve özellikle sahabeden bazılarına göre müt’a nikâhı caizdir, onu Hz. Peygamber değil ikinci halife yasaklamıştır. İmami Şiilere göre ihtiyaç ve zaruret şartı bulunmaksızın müt’a nikâhı caizdir. Sonuç olarak yolculukta ve savaşta kişinin eşinden ayrı düştüğü zamanlarda olduğu gibi ‘hadislerdeki yasaklama süresini geciktirmeyi gerektiren’ zaruretler bulunduğunda bu nikâh caizdir” ifadesi yer alıyordu.
Ancak DİB tarafından yayımlanan bu tefsire muhafazakâr kesimden tepkiler gelmeye başlayınca, kitabın 2006 ve 2007’de yayımlanan ikinci ve üçüncü baskılarında muta ile ilgili bölüm çıkarıldı. Hatta kamuoyuna yönelik herhangi bir düzeltme yazısı olmaksızın, ilk baskının tam aksi yönde bir yoruma yer verildi. Üçüncü baskının 45’inci sayfasındaysa artık şunlar yazıldı: “Şiilerin Caferi kolunda halen uygulanan bir nikâhın, yani belli bir süre ile sınırlı evlenmenin adı da müt’a nikâhıdır. İslam’ın ilk yıllarında dönemin şartlarına göre ihtiyaç bulunduğu için müt’a nikâhının bir müddet mubah kılındığı konusunda ittifak vardır. Ehl-i Sünnet âlimleri büyük çoğunlukla bu nikâhın ebedî olarak yasaklandığı hükmünü benimsemişlerdir.”
Bu arada, sonraki baskılarda muta konusunda değişiklik yapılmasına rağmen ilk baskı da toplatılmadı. DİB yetkilileri, “konuyla ilgili sözlü bir açıklama yapmak istemediklerini” belirtti.
HAYAT KADINLARI MUTA NİKAHI İSTİYOR!
Geçenlerde Akşam gazetesinde yer alan habere göre, hayat kadınları Diyanet'te başvurup "Muta nikahı" talebinde bulundu. Diyanet'ten ise bu isteğe yanıt geldi, "Eşiniz dışındakilerle ilişki haramdır. Muta inancımızda haramdır."
İlahiyatçılar da, Muta nikahının Sünnilik'te yasaklandığını Şiilik'te ise kısmi serbest" yorumunu yaptı.
Diyanet'e başvuruyu savunan İnsanca Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Okşan Öztok, dini açıdan genelevlere izin verilmeyecekse o zaman dini bir yol olan Muta nikahı kıyılabilir görüşünü savunuyor.
Habertürk yazarı Prof. Dr. Bayraktar Bayraklı:"UYDURMA BİR NİKAH ŞEKLİDİR""Muta nikahı dinimizde caiz değildir. Kadınların istismarına giden bir konudur. Bu nikah kişileri bağlayıcı bir nikah değildir. Hukuki boyutu yoktur. Nikahta zaman yoktur. Zamana bağlı olarak bir kadınla nikah kıyamazsınız. Muta nikahı denen kavram kadının haklarını korumaz. Bu nedenle İslam'da böyle bir nikah kavramı kabul edilmez. Bu bir uydurma nikah şeklidir"