BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA ÜRETKENDİR, PAYLAŞILMAYAN BİLGİ BATAKLIKTAKİ HAZİNE GİBİDİR.
Siteme Hoş Geldiniz Adil DURUSU
   
  SİTEME HOŞ GELDİNİZ Adil DURUSU
  Boğulma Nasıl Oluyor?
 

Boğulma nasıl oluyor?

 

Yaz ayları ile beraber boğulma haberlerinde de artış var.

Nerdeyse tamamımız serinlemek için bir şekilde nehre, göle, denize,

okyanusa giren insanlardan olduğumuz için de hepimizi bir yandan

rahatsız ederken bir yandan da ilgilendiren haberler bunlar.

Hele de birbirini kurtarmaya çalışırken art arda boğularak trajediyi

daha da derinleştiren aynı aileden kurbanlara ilişkin olanları...

Boğulma anına ilişkin görüntüler de üç aşağı beş yukarı aynıdır

kafamızda. Suda boğulmaya başlayan kişi çırpınmaya ve bağırarak yardım

istemeye başlıyor. İki şey oluyor ondan sonra kafamızdaki senaryoya

göre: Ya çırpınıp bağırıp yardım isteyen kişi boğuluyor ya da yardım

isteğine karşılık veren biri tarafından kurtarılıyor.

Filmlerde, haberlerde, televizyonlarda tekrar ve tekrar seyrettiğimiz

için de boğulma olayına çok vakıfız sanıyoruz. En azından nasıl

cereyan ettiğine.

Sahilde, nehirde birinin boğulmakta olduğunu hemen anlarız, değil mi?

Maalesef değil.

Boğulmanın nasıl gerçekleştiği konusunda televizyonlardan,

sinemalardan beynimize kazınan görüntü tastamam yanlış.

Çocuklarının üzerine tir tir titreyen bir anne baba, beraber yüzdüğü

yavrusunun boğulmakta olduğunu anlamayabilir.

Maalesef boğulma düşündüğümüzden çok daha korkunç olmakla beraber

düşündüğümüzden kat be kat sessiz gerçekleşen bir vakadır.

 

BOĞULMAK DIŞARDAN BOĞULMAK GİBİ GÖRÜLMÜYOR

 

Mevzuya can yeleği giydirmeden önce bir vakayı aktarayım. Kendi adıyla

yayın yapan web sitesinden teferruatlı bilgi alabileceğiniz deniz

güvenliği uzmanı Mario Vittone, şimdilerde kaptanlık yapan bir eski

cankurtaranın başından geçen o meşhur olayı anlatıyor. Kaptanımız,

elbiseleriyle tekneden atlayarak 15 metre kadar uzakta yüzmekte olan

aileye doğru hızla yüzüyor. Kaptanın bu paniğine anlam veremeyen ve

şaşkın şaşkın ne yaptığını soran ebeveyni geçip, anne-babasına sadece

3 metre mesafede boğulmakta olan 9 yaşındaki kızı suyun altından

çıkararak boğulmasına engel oluyor. Baba, hemen yanıbaşındaki kızının

boğulmakta olduğunu farketmiyor bile. Çünkü en ufak bir ses, çırpınma

yardım çağrısı yok. Şükür ki kaptan boğulan kişiyi uzak mesafeden bile

farketmesini sağlayacak tecrübeye sahip. Anne babanın ise boğulmanın

nasıl gerçekleştiğine ilişkin bütün bilgisi

televizyonda filmlerde gördükleriydi.

Tam 19 yıl ABD sahil güvenlik teşkilatında cankurtaranlık yapan

Vittone, bütün tecrübesi boyunca öğrendiği en büyük gerçekle ilgili şu

mesajı veriyor: ‘’Boğulmak, dışarıdan boğulmak şeklinde gözükmez’’

Bundan yaklaşık 40 sene önce, New York’un meşhur plajlarında

cankurtaranlık yapan Frank Pia adlı bir genç, bu gerçeği farkediyor ve

daha o yıllarda bunun üzerine gidiyor. Pia, bugün bile

cankurtaranların tekniklerini öğrendiği özellikle de boğulmakta olan

kişiyi yüzerek sahile taşıma tekniği olan ‘Pia Carry’ tekniğine adını

veren kişi.

 

BOĞULANLARIN HİÇ BİRİSİ YARDIM İSTEMİYOR

 

O yıllarda bir öğrenciye para ödeyerek 16 mm’lik kamerasıyla plajdaki

boğulmak üzere olanların ve onların kurtarılmasını filme

kaydettiriyor. Bütün görüntüleri dikkatle analiz ettiğinde çarpıcı

gerçekle karşılaşıyor: Boğulma anı Hollywood’un bize yansıttığı gibi

değil kesinlikle.

Boğulanların neredeyse hiçbiri bağırmıyor ve yardım istemiyordu. Çok

sessiz ve çok hızlı, çoğunlukla etraflarındakilere hiçbir şey

söyleyemeden, sadece yüzeyde kalabilmek için en fazla 1 dakika

mücadele ettikten sonra boğuluyorlar. Çocuk yaştakilerde ise bu

nerdeyse sadece 20 saniye sürüyor.

‘’ Boğulanın etrafındakilerin boğulma olayının gerçekleşmekte olduğunu

farketmemeleri istisna değil kaidedir’’ diyen Pia tesadüfen

kaydettikleri bir vakayı anlatıyor: ‘’Bir defasında 12 yaşlarında bir

erkek çocuk boğuluyordu. Hem de yanında onu korumak için yüzen bir

yetişkin olduğu halde. Çocuğun gözlerinde yanındaki yetişkine

baktığını görebiliyorsunuz. Ancak yetişkin yüzmeye devam ediyor.

İlgisiz olduğu için değil, sadece çocuğun boğulmakta olduğunu

farketmediği için...’’

 

HER KURTARMA GÖREVLİSİNİN OKUMASI GEREKLİ

 

Pia’nın ‘’Unobserved Drownings: The Unnoticed Struggle

(Gözlemlenemeyen boğulmalar: Farkedilmeyen mücadele)’’ adlı uzun

makalesini, her cankurtaranın her kurtarma görevlisinin okuması

gerekiyor.

Boston Globe’dan Keith O’Brien’in aktardığına göre Pia, elde ettiği

görüntülerle hazırladığı videoyu daha 1971 yılında “On Drowning

(Boğulma Hakkında)” adıyla yayınlıyor ancak, o zamanın bütün yerleşik

algı ve bilgilerine meydan okuyan bu video dikkate alınmıyor o

yıllarda.

Günümüzde Pia’nın görüşleri artık alanın en uzman görüşleri olarak

kabul ediliyor. Ancak her ne kadar su güvenliği uzmanları arasında bu

fikirler kabul görmüş olsa da hala sen, ben, o, siz, onlar, ahali suda

başı belada olan birini nasıl farkedebileciğimizi bilemiyoruz.

Filmlerden televizyonlardan, boğulan kişinin bağırıp çağırdığı, elini

kolunu salladığı, çırpındığı bir drama görüntüsü bekliyoruz. Tümüyle

yanlış. Pia diyor ki, boğulmakta olan birine hatta çok sevdiğimiz biri

de olsa bakmaya devam edebiliriz de boğulmakta olduğu hakkında en ufak

bir ihtimal gelemez görüntüsünden. Çünkü, boğulmanın, çırpınmayla

bağırıp çağırmayla, el kol sallayıp yardım istemekle alakalı olduğu

yanlış bilgisine kendimizi fena halde şartlandırmışızdır.

Oysa boğulan kişilerin nerdeyse tamamı, yardım isteyemez. Çünkü nefes

almakta güçlük çekiyordur. Ayrıca kolları ise suyun yüzeyinde

kalabilmek için uğraş vermekle meşguldür. Pia buna ‘içgüdüsel boğulma

tepkisi’ diyor.

 

BOĞULMA ANINDA NELER OLUYOR?

 

Pia ve Vittone, Amerikan Sahil Kurtarma ve Arama dairesinin yayın

organı olan ‘’On Scene’’ dergisinin 2006 sonbahar sayısında ortaklaşa

yazdıkları makalede, ‘İçgüdüsel Boğulma Tepkisi’ni şu şekilde

anlatıyorlar.

Birkaç istisna dışında boğulan kişi piskolojik olarak yardım

isteyebilecek durumda değildir. Çünkü insan bedeninin önceliği nefes

alıp vermektir, konuşmak değil. Nefes alıp verebilen konuşabilir,

yardım isteyebilir.

Boğulan kişinin ağzı su yüzeyinde yardım istemesine yetecek kadar

kalmaz. O kısa sürede de ancak bir parça nefes almaya çalışır.

Boğulan kişi elini ya da kolunu sallayarak yardım isteyemez. Doğal

içgüdülerle boğulan kişi kollarını iki yana açarak suyun yüzeyine

bastırmaya ve böylece bir parça yüzyde kalıp nefes alabilmeye çalışır.

Etrafındakilere kol sallamak ancak şuurla yapılabilecek bir

harekettir. Bu şuurda hareket edebilmesi, kendisine atılan kurtarma

cisimlerini yakalayabilmesi ya da kurtarma görevlilerine doğru

yüzebilmesi içinde için boğulmaktan kurtulması gerek. Boğulmaktayken

bunları yapabilecek şuurda değildir ve vücut içgüdüsel boğulma tepkisi

verir sadece.

İçgüdüsel Boğulma Tepkisi sürecinde boğulmakta olan kişi suyun içinde

aşağı yukarı dikey hareket eder ve dik durur. Yardım görmekte olduğunu

hissetmediği sürece de ayaklarını oynatamaz. Sadece suyun yüzeyinde

kalmaya çaba sarfeder. En fazla 60 saniye süren bu mücadele sonunda

kendini tamamen bırakır ve suyun içine batar. Çocuklarda bu süre 20

saniye civarındadır.

Pia, boğulamakta olan kişi tek başınayken de iki kişi üç kişi beraber

boğuluyorlarsa da aynı şekilde boğulduklarına dikkat çekiyor. Boston

Globe’a konuşan çocuk uzmanı Dr. Julie Gilchrist ise, boğulmakta olan

birçok çocuğun başlarına ne gelmekte olduğunu bile anlayamadığını

ifade ediyor. Boğulmaktan kurtarılan bir çocuk, suyun altına girince

uyuyacağını düşündüğünü söylüyor. Bu nedenle de özellikle çocukları

ile sahile giden anne babalara, çocuk boğulmalarının çok daha hızlı ve

çok daha sessiz gerçekleştiği uyarısında bulunuyor.

Bütün bu bilgiler boğulma vakaları şahitlerinin, ‘ne olduğunu

anlamadık. Ordaydı bir de baktık kaybolmuş’ ifadelerini açıklıyor.

Şüphesiz ki yüzmek vazgeçebileceğimiz birşey değil. Hepimizi suya

çeken varoluşsal birşey var. Ancak boğulmanın sandığımız gibi bir

görüntüye sahip olmadığını bilmek, kendimize de etrafımızdakiler de

çocuklarımıza da daha güvenli yüzme imkanı verecektir.

 

İNSANLARIN DUYUNCA ŞAŞIRMASI TUHAF

 

Frank Pia ve Mario Vittone’nin 40 yıl önce hazırladıkları bilgiler,

bugünlerde normal insanlar arasında internette hızla yayılıyor.

Boğulmanın böyle birşey olduğunu öğrendiğimizde şok oluyoruz.

Pia haklı olarak bu yıllarda gördüğü ilgiden şaşırmış vaziyette: ‘’40

yıl önceden yayınladığımız bilgiler bunlar. Kızıl Haç’ın arama

kurtarma çalışmalarının eğitim çalışmalarına bile girmiş. İnsanların

duyunca şaşırması çok tuhaf’’ diyor.

Ah be Frank!

Televizyon ve sinemanın yarattığı sahte gerçekliğe ne derece

boğulduğumuzu farkedebildik mi ki suda nasıl boğulduğumuzu

farkedebilelim...

 
 
  Bugün 1544507 ziyaretçi buradaydı! Siteme Hoş Geldiniz Adil Durusu

ANA SAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 
 
Siteme Hoş Geldiniz Adil Durusu SAĞLIK VE HUZUR DOLU NİCE GÜNLERE......
Kapadokya Eğlence Merkezi Başvuru Kaynakları Başvuru Kaynakları Submit Your Site To The Web's Top 50 Search Engines for Free! ÜRGÜP Esbelli Mahallesi Butik otelleri  Create FREE graphics at FlamingText.com

Image by FlamingText.com Check  Out My Rank On PRTracking.com! Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?

Ücretsiz kaydol