HAMAM ve BANYO
Avrupa ve Amerika tarihinin önemli bir kısmında temizliği uygunsuz bir eylem olarak görüp dini hükümlerle yasaklanmıştı…
Normal vatandaşların yanı sıra din adamları ve krallarda yıkanmadan gayet mutlu bir şekilde bir ömür sürerlermiş…
Elbette Hıristiyan din adamlarının banyoya bu kadar karşı olmasının bir sebebi var.
Hıristiyanlığın ortaya çıkışından sonra Roma hamamlarında artan fuhuş olayı temizliğin yasaklanarak engellenebileceği düşünülmüştür.
VI. Yüzyılda Aziz Benedik dindarlara ve özellikle gençlere söyle seslenmektedir;
"Banyo ancak bazı durumlarda izne tabidir…"
Aziz Fransis ise;
"Yıkanmamış bir vücut dindarlığın işaretidir…" diyerek halkın yıkanmasını engellemeye çalışmıştır…
Diğer bir açıdan olaya baktığımızda ise İspanya Kraliçesi Isabella hayatı boyunca yalnız iki defa ( Doğduğunda ve gerdeğe girerken) banyo yapmış olmasıyla övünür idi…
Aynı dönemde İngiltere'de ise istenildiği halde banyo yapılamıyordu. Zira akan su bulunamıyordu nehirde yıkanmak için sabun yoktu, suyu ısıtma için ise yakıt pahalıydı…
Aynı dönemlerde Amerika'da ise banyo rastgele cinsel ilişkiyi çağrıştırdığı için masum bulunmuyordu…
Pennsylvania ve Virginia eyaletlerinde banyo yapmak kanunlarla yasaklanmıştı…
Philadelphia'da ayda bir defadan fazla banyo yapanlar hapse atılmıştır…
Arkeolojik kazılar Gazze'nin en az 5000 yıllık bir hamam geçmişi olduğunu ortaya koyuyor…
M.Ö. 2800 yıllarında Babil'de çıkarılan kil kaplar içerisinde sabuna benzer maddelere rastlanmıştır.
Bilinen ilk banyo küveti M.Ö. 1700 yıllarında Girit'te bulunmuştur. Bu küvetler Minos uygarlığının kurucusu ve kralı olan Kral Minos için yapılmıştır.
Şüphesiz yıkanmanın da en abartılı örneği Romalılarda gözlenmiştir.
Terme adı verilen Roma hamamlarında yerden ve duvardan ısıtmalı sistemler mevcut idi. Ancak Romalılar bu nu temizlikten ötürü zevklerini tatmin etmek için kullandıklarından kısa zamanda din görevlileri tarafından yasaklanmıştır.
Ancak aynı yıllarda İslam dünyası, gayri ahlaki tavırlarda bulunmadan hamamlarda temizleniyordu.
Devlet-i Âli Osman ve diğer İslam devletlerinde yeni bir şehir fethedildiği zaman veya yeni bir şehir kurulduğu zaman önce o bölgeye bir hamam hemen peşinden de cami yapılırdı…
Mahallelerde, çarşıda, hatta halkın sıkça ziyaret ettiği türbe gibi mekânların civarında birkaç hamam bulunurdu…
Kadın erkek asla bir arada yıkanamazdı. En ufak bir şüphede hamamcının görevine son verilirdi. Hatta ecdadımız böyle bir durumun önüne geçmek için hamamın erkekler girişi ile bayanlar girişini farklı sokaklardan açardı. Böylece ne hamam giren erkek bayanı görür nede bayan erkeği görürdü.
Girişin tek olduğu hamamlarda ise hamamlar sabahları bayanlara akşamlar ise erkeklere açılırdı. Yine ecdadımız bir bayan veya erkek hamamın içine girip bu saatte kime çalışıyor diye sormak için muhatap olmasın diye kapıya "kırmızı, pembe gibi" havlu asıldı ise bayanlara daha koyu renklerde "kahverengi, mavi gibi" renkte havlu asıldı ise erkeklere açık demek idi.
Bizde durum böyle iken Avrupa'da banyo lüks sayıldığı için sabun yüzde yüz vergiye tabi tutulmuştu tabi bu sebepten insanlar çok nadir banyo yaparlardı…
Devlet-i Aliye'de Hamam Adabı:
Hamama gelen kişi şayet özel bir kabin kiralamadı ise, herkesin elbise çıkardığı bir yere yerleşir. Müslümanlara has bir yöntemle kalabalık ortamda avret mahallini göstermeden soyunup peştamalını kuşanır. Elbiseleri görevliye teslim ederek göbek taşının yolunu tutar…
Ancak önce istenmeyen kıl ve tüylerden arınır, sonra kurnadan ayaklarını dizden aşağı yıkayacak şekilde normal abdest alır…
Sonra havuzun kenarına oturup ayaklarını sıcak suya salar( göbek taşında ise oturur) ve yaklaşık yarım saat bu şekilde terler. Su gibi ter akarken vücut yumuşar, kirler kabarır. Sonra kendisini keseciye teslim eder. Keseci kurbanını keselemekle rendelemek arası bir yol tutarak kirden arındırır.Bu işlem bittikten sonra bol köpüklü sabunlu su ile baştan aşağı yıkar.Bu arda müşteri hamur gibi olmuştur…
Vücudu pirüpak olan müşteri 5-10 dk. Hamamın soğukluk denen kısmında nefeslenir. Sonra havuza girer, keyfine göre 30-60 dk. Arasında havuzdaki diğer kişiler ile "memleketin nereye gittiği" üzerine etraflıca bir sohbetten eder. Bu muhabbetin vatana millete bir faydası yoktur ama havuzda da başka türlü vakit geçmeyecektir…
Sonra bir kurna başına dönerek güzel bir boy abdesti alır. İşi bitince havluya sarılıp elbiselerinin yanına döner. Buradaki görevli kısa zamanda terden sırılsıklam olmuş havluları değiştirir. Terleme bitene kadar hamurlaşmış vücut yan yatmak sureti ile 10 dk. dinlendirilir. Sonra görevli yeni havlulara sarar ve hamamın belki de en keyifli kısmına gelinmiştir.
Çaycı tavşankanı çayları getirir. Tiryakiliğin dozuna göre bazen birkaç bardak bazen demlik devrilinceye kadar çay içilir…
Sonra yine edep kaideleri içerisinde elbiseler giyinilir, bahşişler verilir ve evin yolu tutulur…