Ege’de işgal edilen Türk adaları
Ümit ÖZDAĞ
Bir yıldan bu yana Ege’de Yunanistan tarafından 2004’de işgal edilen Eşek Adası ve Bulamaç Adası ile son yıllarda buna katılan Nergizcik Adası yerleşik Türk medyası ile yandaş basının ısrar ile görmezlikten geldiği bir konu. Konuyu ilk kez geçen yaz Demokrat Parti gündeme getirmişti. İnsanın ilk duyduğunda “o kadar da olmaz” dediği bir haber bu. Ancak lütfen inanın haber doğru. AKP Hükümeti Yunanistan’ın üç Türk adasını işgaline ses çıkarmıyor.
Konuyu TBMM’ne taşıyan, MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay. Akçay’ın Dışişleri Bakanlığı’na sorduğu yazılı sorular ve yazılı cevapları inceleyince dehşete kapılmamak mümkün değil. Çünkü Dışişleri Bakanlığı, TBMM’ne bilinçli olarak doğru bilgi vermiyor.
Ancak önce konuyu özetleyelim. Yunanistan Ege Denizi’ndeki Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1549’da feth edilen Menteşe Adaları bölgesindeki Büyükada’nın üç katı büyüklüğündeki Eşek Adası ve Büyükada büyüklüğündeki Bulamaç Adası’nı 2004’de işgal etmiş ve Yunan bayrağı dikmiştir. Eşek Adası Türkiye’ye 9, Yunanistan’a 194 deniz mili, Bulamaç Adası, Türkiye’ye 5.9, Yunanistan’a 198 deniz mili uzaklıktadır.
2004’e kadar Türk vatandaşlarının günü birlik gittikleri adalara 2004’de Yunanistan tarafından önce sivil nüfus taşınmış, sonra askeri birlik yerleştirilmiştir. 31 Aralık 2008’de Yunanistan Genelkurmay Başkanı ve Kara Kuvvetleri Komutanı, 5 Ocak 2009’da Yunan Cumhurbaşkanı iki adayı ziyaret ederek, işgali adeta kutsamışlardır. Yunan Cumhurbaşkanı Ege’de kaç adayı ziyaret etmiştir ki bu adaları ziyaret ediyor. Bunlar fetih ziyaretidir.
Ankara’nın tepki vermemesi üzerine Nergizcik Adası da Yunanistan tarafından işgal ve ilhak edilmiştir. Bu adaların Türk adası olduğu uluslar arası kabul görmüş bir husustur. 1933, 1943 tarihli İngiliz haritalarında ve 1951 ve 1957 tarihli Amerikan haritalarında da adaların Türkiye Cumhuriyetine ait olduğu gösterilmektedir. Buna rağmen 2004 sonrasında Yunanistan bu insansız adaları işgal ederek, ilhak etmiş ve Ankara’dan hiçbir tepki yükselmemiştir.
MHP Milletvekili Erkan Akçay’ın, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na verdiği yazılı soru önergesine Dışişleri Bakanlığı tarafından verilen cevap inanılır gibi değildir. Cevapta şöyle denmektedir: “Doğu Ege Adalarının aidiyeti ve silahsızlandırılmış statülerine ilişkin temel belgeler 1923 Lozan ve 1947 Paris Barış Anlaşmalarıdır. Aidiyet ve silahsızlandırma konusunda Lozan Barış Anlaşması’nın 6., 12., 15., ve 16. maddeleri, Paris Barış Anlaşması’nın da 14 madesi ayrıntılı hükümler ihtiva etmektedir. Ülkemiz ile Yunanistan arasında Ege Denizi’yle alakalı olarak, bazı adacık ve kayalıkların aidiyeti dahil bir dizi sorun bulunmaktadır. Bu sorunların tümü mevcut diyalog kanalları çerçevesinde bu ülkeyle ele alınmaktadır. Ülkemiz, bu sorunların tümüne hakkaniyete uygun olarak ve ülkemizin temel hak ve menfaatleri dikkate alınarak kalıcı çözümler getirilmesini arzulamaktadır.”
Oysa Yunanistan Dışişleri Bakanı sözcüsü Gregory Delavekoras 19 Mart 2012’de yaptığı açıklamada Erkan Akçay’ın sorusu ve Türk Dışişleri Bakanlığı’nın verdiği cevapla ilgili olarak Türk Dışişlerini yalanlamış ve “Biz bu soruyu ve Türk Dışişleri Bakanlığı’nın verdiği cevabı gördük. Ege’de herhangi bir ada veya adacığın egemenlik statüsü hakkında hiçbir sorun yoktur. Türk tarafı ile herhangi bir şüphe veya anlaşmazlık yoktur. Yunan topraklarının herhangi bir parçası ile ilgili bir şüphe yoktur” açıklamasını yapmıştır. Görüldüğü gibi Yunanistan, Dışişleri Bakanlığımızı yalanlıyor ve böyle bir görüşme yok diyor.
Bu arada AKP Hükümeti’nin Genelkurmay Başkanlığındaki Yunanistan-Kıbrıs Dairesi Başkanlığının şube düzeyine indirilmesi ve etkisizleştirilmesi için çalışmalar yaptığını Ahmet Takan’ın yazısından öğreniyoruz. Her gün “Suriye bizim iç işimiz” diyen bir hükümet, Yunanistan’ın adalarımızı işgalini iç işi olarak görmüyor.