Hayatta Kalma Teknikleri
Merhaba;
Hafta içi her gün saat 20.10 ila 21.00 arasında Discovery World’de çıkan “Hayatta Kalma Mucizesi” (I Shouldn’t Be Alive”) programı hayatta kalma teknikleri ile ilgili yaşanmış olayları canlandırarak en zor koşullarda insanların nasıl kurtulduklarını, yaptıkları yanlış ve doğru hareketleri ve aldıkları kritik kararlarını izleyicilerine göstermektedir. Programda kendi hikâyelerini anlatan insanların çok basit bir park gezisinde, kayak aktivitesinde veya piknikte kendilerini bir anda hayatta kalma mücadelesi içinde buldukları görülebilmektedir. Olağan dışı durumlarda hayatta kalma ile ilgili birçok tekniğin irdelendiği bu programdan aldığım birkaç notu size aktarmak isterim.
Altın Kural:
Kaybolduğunuzda asla yerinizden ayrılmayınız. Başka bir yer bulmak ümidi ile yerini bırakan kişilerin çoğu maalesef kurtarılamamışlardır. Arama ve kurtarma ekipleri bölgeleri tarayarak ilerledikleri için hareket etmeniz durumunda daha önceden taranmış bir bölgeye girerseniz bulunmanız mümkün olmaz. Yapılan istatistiklere göre yerinde kalan bir kişinin bulunma olasılığı %95 iken gezen bir kişinin bulunma olasılığı ise % 30’dur. Bu sebeple kaybolma durumunda yerinizde kalın ve panik yapmadan sakince düşünerek iletişim, sığınma ve beslenme konusunda hazırlıklarınızı yapın.
Bir geziye çıkmadan önce kesinlikle gideceğiniz yönü ve gezeceğiniz yerleri en az 1 kişiye bildiriniz. Kaybolarak kurtarılamayan insanların çoğu, macera kapsamında gidecekleri yeri kimseye haber vermeden gittiklerinden ötürü, arama ve kurtarma çalışmaları doğru yerde başlatılamamıştır.
Macera veya kafa dinlemek için asla tek başınıza bir geziye çıkmayın. Bir yerinizi incitmeniz durumunda hareket kabiliyetinizde problem olursa kendinizi bir hayatta kalma mücadelesi içinde bulabilirsiniz. Yol arkadaşınızın olması, bu tip durumlarda her zaman büyük bir avantajdır.
Uzun süreli bir gezi yapacaksanız döneceğiniz günü birkaç arkadaşınıza belirterek o gün geri dönmemeniz durumunda arama kurtarma çalışmalarının başlatılmasını özellikle vurgulayın.
Yabani ortamlarda kalınması durumunda ayı, domuz, kurt gibi hayvanlara karşı korunmanın birçok yöntemi vardır. Hayvanların kendimize yaklaşmaması için; yürürken sürekli olarak ses çıkarılması oldukça faydalı olacaktır. Ancak buna rağmen kurt ya da çakal gibi hayvanların saldırılarında, eğer ses çıkartabileceğiniz bir durum varsa soğukkanlılığınızı koruyarak hayvanın yaklaşmasına izin verin. İyice yaklaştıktan sonra aniden ses çıkartarak ya da bir yerlere vurarak onu korkutmalısınız. Eğer ani bir ses çıkartma gibi imkânınız yoksa ellerinizi açarak kendinizi olduğunuzdan daha büyük gösterin ve yavaşça geriye doğru açılın. Ancak asla vahşi hayvana arkanızı dönüp kaçmayın. Vahşi hayvanların içgüdülerinde kaçan bir nesneyi yakalama refleksi olduğu için aç olmasa bile sizin peşinizden gelecektir. Bu sebeple kendinizi büyük göstererek geriye doğru adımlarla yavaşça ortamdan uzaklaşın.
Ayı ya da domuz gibi hayvanların saldırılarında ise ses çözüm olmuyorsa en iyi ve belki de tek çözüm (silahınız yoksa) biber gazıdır. Hayvan size yaklaşırken olabildiğince hızlı bir şekilde biber gazını gözlerine sıkarak oradan kaçmanın yollarına bakmalısınız. Bu da yoksa sakin ve hareketsiz kalmak tek çözüm olacaktır. Eğer bir silahınız yoksa ve hayvan saldırısına maruz kaldıysanız elinizle ya da parmaklarınızla gözlerine vurun. Böyle bir hayvanı ancak bu şekilde müdahale caydırabilir. Zira hiçbir insan bir ayıdan daha hızlı koşamaz, daha iyi yüzemez ya da ağaca tırmanamaz.
Çok yağmurlu veya nemli ortamlarda en riskli durum sıtmadır. Bu sebeple vücudunuzu sivrisineklerden korumak için yanınızda bulunduracağınız koruyucu krem veya elbise hayatınızı kurtarabilir.
Çok soğuk bir ortamda (fırtına, kar, tipi vb) kalınması durumuna yapılması gereken ilk şey sığınma ortamının yaratılması olacaktır. Açıkta kalınması durumunda hissedilen sıcaklık, ortam sıcaklığının 5 ila 10 derece daha düşüğüdür. Bu sıcaklıklarda kalmak hipotermi açısından ölümcül sonuçlar yaratabilir. Bu sebeple kar eşilerek yerin yaklaşık 2 metre derinliğinde bir korunak yapılabilir ya da etrafta ağaç varsa, dallarından sedir yapılarak yere serilir ve bu şekilde ağaç kovuklarına sığınılabilir.
Karın içine deşerek yaptığınız korunma bölgesinin hava deliklerinin kapanmamasına dikkat edin, aksi durumda havasız kalabilirsiniz. Bu işlemi yaparken terlemenin ölümcül bir sonucu olacağını asla unutmayınız. Terlemeye başlamadan dinlenmeli ve akabinde tekrardan çalışmalara başlamanız gereklidir. Giyim için çok kalın giysiler yerine ince ve fazla sayıda giysi giyilmesi terlemenin kontrolü için faydalı olacaktır.
Barınmaya ek olarak gece boyunca hem ısınmak hem de vahşi hayvanları kendinizde uzak tutmak için ateş yakmanız çok önemlidir. Ancak ateşi yakmak için gece bastırmadan yakacak odun ve çalı toplamanız ve soğuk gece şartlarına hazırlık yapmanız çok önemlidir. Ateş aynı zamanda üzerine yaş otlar konularak işaret vermenize de yarayacaktır.
Karlı bir ortamda mahsur kalırsanız ve aracınızda iseniz mümkünse aracınızdan çıkmayın ve kurtarılmayı bekleyin. Ancak son şans olarak çıkmanız gerekiyorsa soğuğa karşı çok sıkı giyinilmelidir. Soğuktan ilk etkilenen organlar olan eller ve ayaklardır. Soğuktan kurtarılmış çoğu insanın soğuk ısırması sebebiyle ayaklarını ve ellerini kaybetmeleri bunun bir göstergesidir. Bunun için çok soğuk havada mahsur kaldıysanız ve arabadan çıkmak zorundaysanız aracın koltuklarının keserek elleriniz için eldiven, ayaklarınız için de palet yapabilirsiniz. Koltuk süngerleri çok iyi bir yalıtım malzemesidir.
Soğuk bir ortamda kemikleriniz kırıldığı için hareketsiz durumda iseniz hipoterminin engellenmesi için vücut sıcaklığınızı korumanız gerekir. Metabolizmanın sigortası olan titreme, vücuttaki enerji değerine göre bir süre devam eder ancak daha ileriki saatlerde titreme de durur. Bu da vücudun hızla ısı kaybetmesine sebep olur. Bunun engellenmesi ve vücut sıcaklığının korunması için mümkün olduğu kadar kırık olmayan bölgelerinizle jimnastik hareketleri yaparak vücudunuzu sıcak tutmanız hayati bir önem arz etmektedir. Özellikle bilinciniz kaybolmak üzereyse uyanık kalmak için beyin jimnastikleri ile kendinizi zorlamalısınız.
Uçak, helikopter veya gemi ile arama-tarama işlemi yapılıyorsa kendinizin görünmeyecek kadar küçük olduğunuzu asla unutmayın. Bunun için kendinizi belli edecek yöntemleri araştırmanız ve bunlar için uğraşmanız gereklidir. Bunlardan en kolayı taşlarla ya da ağaç dallarıyla yere işaret yapmak ve görünmenizi kolaylaştırmaktır. Güneşli günlerde ise tepe bir noktaya çıkıp alüminyum folyo, ayna, çakı gibi yansıtıcı aletlerle güneşi yansıtmak ve kırmızı elbise gibi dikkat çeken renklerle görünmeye çalışmak faydalı olacaktır.
Denizde boğulanların en iyi yüzücüler olduğunu hatırlatarak iyi yüzmenin boğulma riskini bertaraf etmediği söylenebilir. Boğulmadaki en önemli etken tek başına yüzmektir. Bu tarz durumlarda akıntıya kapılma ya da kramp girme gibi durumlarda yardım edecek kimse olmadığı için risk iyice artmaktadır. Özellikle akıntıya kapılma durumunda denizden iyice açılıp kıyıya paralel yüzerek akıntıdan kurtulmanın yollarına bakılmalıdır. Aksi takdirde olimpiyat derecesi almış bir yüzücü dahi akıntıya karşı yüzerek kıyıya ulaşamaz.
Boğulmakta olan bir kişinin kurtarılması için özel bir eğitim almak gerektiğini asla unutmayınız. Zira, boğulmakta olan kişi refleks gereği kendisine yaklaşan kişiyi tutarak suyun dibine çekmektedir.
Acil durumlarda kullanılacak aletleri (can yeleği, vb) en yüksek kaliteden alınmalıdır. Kalitesi düşük ürünler olağan dışı durumlarda yeteri kadar koruma sağlamadıklarından ötürü kurtarıcı olamayabilirler.
Hayatta kalmak için en önemli gıda sudur. Bir insan aç olarak 10 gün yaşayabilirken susuzluğa ise en fazla 3 gün dayanabilir. Kaldı ki, eğer ortam sıcaklığı çok fazla ise ve hareket etmek gerekiyorsa bu süre 5-6 saate kadar düşebilir. Bu nedenle aracınızda ya da sırt çantanızda olabildiğince fazla miktarda su bulundurmak gerekir.
Soğukta susuzluğunuzu gidermek için asla kar yemeyin. Karı suya çevirmek için vücudunuz enerji kaybedeceği için, değerli enerjinizi suyu ısıtmak için kullanmayın. Kar yemek son çareniz olmalı.
Eğer su bulduysanız; ancak suyun temizliğinden şüpheniz varsa çoraplarınızı ya da herhangi bir elbisenizi çıkartarak filtreleme yapabilirsiniz. Ateş yakma ihtimaliniz varsa suyun kaynatılarak içilmesi her zaman tavsiye edilen en iyi yöntemdir.
Denizde çok susuz kalırsanız deniz suyu içmeniz durumunda çok hızlı bir şekilde dehidratasyon gerçekleşeceği için organlarınız susuz kalır. Asla deniz suyu içmeyin. Elde imkân varsa damıtma gibi yollarla su elde edilmelidir.
Yönünüzü kestiremediğiniz durumlarda suyun akış yönünü takip edin. Su, medeniyeti temsil ettiği için her zaman bir yerleşim yerine çıkar. Çok soğuk bir havada bir dereden karşıya geçmek zorunda kalırsanız elbiselerinizin üzerinde ıslanıp donmaması için elbiselerinizi çıkarıp nehrin karşı kıyısına atmanız ya da başınızın üzerinde tutmanız gereklidir. Ayrıca hipotermiye girmemek için nehirden geçtikten hemen sonra elbiselerinizi giymeniz ve ateş yakmanız elzemdir. 0’ın altındaki derecelerde bu işlem için sadece 10 dakikanız bulunmaktadır.
Suni teneffüs, kalp masajı gibi özel bilgi ve eğitim gerektiren ilk yardım uygulamalarını asla bilinçsiz yapmayın. Yaralının kalbinin durduğuna emin olmadığınız ya da müdahale konusunda net bilginiz olmadığı durumlarda kesinlikle yaralıya müdahale etmeyiniz ve acil olarak 112’yi arayarak yardım isteyiniz. Gerekirse 112’deki görevlinin yönlendirmesi ile gerekenleri yapınız.112’yi aradığınızda ise durumu çok net olarak anlatmanız gereklidir. (Yaralı sayısı, yer, durum vb) 112’yi kontörünüz olmasa da; hatta telefonunuzda SIM kartı olmasa bile arayabildiğinizi unutmayınız.
Deprem anında sabit eşyaların kenarları gibi hayat üçgenlerinde ellerinizle ensenizi kapatarak ve sırtınızı da sağlam bir yüzeye dayamalı ve cenin pozisyonda yatarak depremin geçmesini beklemek gerekir. Bu pozisyondaki amaç vücudun korunmasında sinirlerin geçtiği sırt ve enseye öncelik vermektir. Masa altları ve yatağın üstü hiçbir şekilde koruyucu değildir. Deprem sırasında yatağınızda yatıyorsanız hemen yuvarlanarak yatağın yanına kendinizi atınız ve cenin pozisyonu alınız. Her durumda ailenizle birlikte deprem tatbikatı yaparak neler yapmanız gerektiğini uygulamakta fayda var. Bu çalışmanın en önemli etabı ise bir adet deprem çantasının bulundurulmasıdır.
Deprem esnasında asla aracınızın içinde bulunmayınız. Aracın tavanı hiçbir koruma sağlamaz, tam aksine sizi hapsederek kurtarılmanızı zorlaştırır. Deprem esnasında aracınızda iseniz hemen ininiz ve yanından çömelerek cenin pozisyonunda yatınız ve depremin geçmesini bekleyiniz.
Arabanızda ya da gezi çantanızda bir adet düdük ve benzeri ses çıkaran bir alet bulundurmanız, kaybolmanız durumunda yerinizi belli etmek için oldukça faydalı olabilir. Ayrıca aracınızda acil durumlar için gerekli ekipmanlara ek olarak biber gazı, giyecek, konserve ve su gibi temel korunma, ısınma ve gıda ihtiyaçlarında bulundurmanız oldukça faydalı olacaktır.
İyi çalışmalar
Cemal Haki