GÖZALTINA ALINANLARIN NE YAPMASI GEREKİYOR
Çağdaş Hukukçular Derneği, baskınları ve operasyonları dikkate alarak gözaltı, ev araması ve
tutuklama süreçlerine maruz kalındığında yapılması gerekenleri kapsayan bir eğitim paneli
gerçekleştirdi.
Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi, neredeyse gün aşırı yaşanan ev baskınları,
gözaltılar ve operasyonları dikkate alarak sürece maruz kalanların yapması gerekenler ve
şüpheli haklarını kapsayan bir eğitim paneli düzenledi. "Muhalifseniz, olağan şüphelisiniz"
diyen ÇHD, bu kapsamda bir dizi eğitim gerçekleştirecek.
İstanbul Barosu Orhan Adli Apaydın Salonu’nda gerçekleşen ilk eğitimde ÇHD İstanbul Şube
Başkanı Taylan Tanay, gözaltı, ifade tutanağı, arama kararı, delil gibi birçok kavramı da
açarak sinevizyon eşliğinde ilk aramadan mahkemeye kadarki süreçte neler yapılması
gerektiğini anlattı.
"Gözaltına alındığınızı bir yakınınıza haber vermek zorundasınız"
Gözaltı gerçekleştiğinde bir yakına haber vermenin zorunda olduğunu belirten Tanay,
"Gözaltına alındığınızda sizin belirleyeceğiniz bir yakınınıza gözaltına alındığınızı haber
vermek zorundalıktır. Bu hakkın kullanımıyla kayıt dışı gözaltına ve gözaltında kötü
muameleye engel olabilirsiniz. 90’larda kayıt dışı gözaltılar hayli yaşandı. Yeni CMK’da sizin
belirleyeceğiniz bir yakına haber verme hakkınız var" diyen Tanay, yakalama ile gözaltına
alınma arasındaki farkı tarif etti.
"Gözaltı süreleri 4 günden fazla olamaz"
Tanay, "Yakalandınız, hemen Cumhuriyet Savcısına haber verirler. Savcı iki işlem yapar, ‘Ya
serbest bırakın ya da gözaltına alın’ der. Gözaltı işlemi böyle başlıyor. Gözaltı süreleri
önemlidir, ihlali de 141. Madde uyarınca tazminat doğurur" dedi. Gözaltı süresinin 24 saat
olduğunu söyleyen Tanay, "Gözaltına alınan, 24 saat sonra adli merci önüne çıkarılmak
zorundadır. Ancak Özel Yetkili Mahkemelerde süre 48 saattir. DGM kapsamına giren suçlar
açısından da gözaltı süresi 4 günden fazla olamaz. Her süre uzatımı kararı tebliğ edilir,
avukatınız buna itiraz edebilir" şeklinde dile getirdi.
"Neyle suçlandığınızı söylemek zorundalar"
Gözaltına alınan kişiye neyle suçlandığının söylenmek zorunda olduğunu belirten Tanay,
"Gözaltında neyle suçlandığınızı söylemek zorundalar. Bir avukatın hukuki yardımından
faydalanabileceğinizi hatırlatmak zorundalar. Susma hakkı yasal bir haktır. Avukat istemek
haktır. Teşhis, yer gösterme, ifade alma işlemlerinde de avukat bulunmak zorundadır.
Kimsenin duyamayacağı bir biçimde avukatla görüşme yapabilirsiniz" diyerek hakları
tanımladı. Eğer Terörle Mücadele’de gözaltı söz konusuysa 24 saat avukatla görüşün
yapılamayacağını belirten Tanay, "24 saat görüş yaptırmayarak hakkınızı engelliyorlar. Bu
süre içinde kolluk ifade işlemi, yer gösterme ve teşhis işlemlerini yapamaz. Bu süreyi sadece
operasyonun maiyeti açığa çıkmaması için bu tip gizlilik kararı aldıklarını söylerler ama
avukat bulundurmak zorundasınız diyerek avukatsız işlemin yapılamayacağına dikkat çekti.
"Avukat seçiminiz çok önemli"
Avukatla alınan ifadelerin kesin olduğunu belirten Tanay, "Artık avukatın huzurunda alınan
ifade kesindir. Eğer avukatla hata yapıyorsanız durumunuz kötüdür. Avukatın tayini kritiktir"
diyerek avukat seçiminde çok dikkatli olunması gerektiğini vurguladı. TEM’de bazı kadrolu
avukatların olduğunu söyleyen Tanay, "Önce kişiyi yoruyorlar daha sonra TEM’in kadrolu
avukatı ifade imzalıyor. Avukatınız değiştirmek isteseniz de maalesef ifade ve soruşturma
işleminde sadece bir avukattan faydalanabiliyor" dedi.
"Doktora ne rahatsızlığınız varsa gösterin"
Yakalandıktan hemen sonra mutlaka doktora götürülme zorunluluğu olduğunu belirten Tanay,
"Doktorla yalnız görüşme hakkınız var, doktora ne rahatsızlığınız varsa gösterin. Gözaltına
alış, götürülüş, gözaltı süresinin uzatılma süreçlerinde dahi doktora çıkarmak bir
zorundalıktır. Doktor işkencenin, kötü muamelenin belgelenmesinde önemlidir. Doktor
emniyet ekiplerini içeride tutamaz, eğer böyle olursa doktorun ismini kaydedip İstanbul Tabip
Odası’na şikayet edin. Kadınlar için de kadın doktor istenebilir" diyerek doktor aşamasında
bulunan haklara değindi. Tanay, nakil işlemlerinde kelepçe takılamayacağını da vurguladı.
"Gözaltında özgeçmiş vermeyin"
Gözaltında hangi işlemlerin yapıldığını dile getiren Tanay, "Gözaltında yapılan işlemlerde
ifade, teşhis ve yer gösterme işlemleri yapılır. Bu işlemlerden önce avukatınızla
görüşebilirsiniz. Size sorulacak ve isnat edilecek suçlamalara susabilirsiniz. Haklarınız
hatırlatılmamış, okumanıza izin verilmemişse, anlayamayacağınız hukuk cümleleri varsa
tutanakları imzalamayın. Hükümlülüğü yok, imzalamak zorunda değilsiniz" dedi. Teşhiş
tutanağını da imzalama zorundalığı bulunmadığını belirten Tanay, "Tutanakların tamamı
okunamıyor ve size bir sureti verilmiyorsa imzadan imtina edebilirsiniz. Kimliğinize ilişkin
sorulara doğru cevap vermek zorundasınız. Kimlik bilgileri derken sadece kimlikte bulunan
bilgilerdir. Özgeçmiş vermeyeceksiniz" dedi.
"Önce sorular sorulacak, sonra susma hakkı kullanılacak"
Bazı dosyalara konulan gizlilik kararlarından ötürü gözaltına alınma gerekçesinin
öğrenilememesine değinen Tanay, "Gizlilik kararı alındığında neyle suçlandığını
bilemiyorsunuz. CMK uyarınca size isnat edilen suçlar için bu soruların hepsi tek tek
sorulacak ki ben neyle suçlandığımı bilerek susma hakkımı kullanayım. Önce sorular
sorulacak sonra susma hakkı kullanılacak. Tutanağı imzalamak zorunda değilsiniz, yasal
haktır. Şerh düşebilirsiniz. Ayrıca tutanakların avukatlara verilmesi gerekiyor" diye konuştu.
"Gözaltında kollukla sohbet etmeyin"
Gözaltı esnasında kolluk kuvvetlerinin ‘sohbet’ adı altında konuşturmaya çalıştığını söyleyen
Tanay, "Kollukla hiçbir arkadaşlık kurmayın, yasal değildir. Sohbet, görüşme, mülakat gibi
şeyler yasa dışıdır. Avukatınız sizinle gözaltı esnasında dilediğiniz kadar görüşebilir. Polis
kanuna aykırı vaatte bulunamaz, işkence yapamaz" dedi.
Arama işleminde neler yapılması gerekir?
"Üstünüzde, evinizde, işyerinizde arama gerçekleşir. Kapalı mekanlarda gündüz arama
yapmak zorundadırlar. Güneşin doğumundan 1 saat önce ile batışından 1 saat sonra arasında
arama yapılabilir. Kolluk sabahın ilk saatlerinde arama işlemi yapar, bir suçüstü hali söz
konusuysa gece de arama yapılabilir" diyen Tanay, arama işleminin mutlak suretle kararla
gerçekleştiğini belirtti. Arama kararında, ‘Adrese, suç eşyasının ne arandığına ve aramanın
süresine' bakılması gerektiğini belirten Tanay, "Kolluk kapınızı çaldığınızda arama kararında
adres, saat ve suç kontrol edin. Aramada Avukat, savcı, muhtar ya da iki komşu bulunması
gerekiyor. Arama işlemine hemen başlatmayın, eğer avukatınız 15 dakika içinde gelecek
derseniz beklemek zorundadır kolluk kuvvetleri. Galoş giymelerini isteyin ya da
ayakkabılarını çıkarsınlar. İstedikleri zaman istedikleri odayı da arayamazlar" dedi.
"Kitaplara el konulacaksa, toplatma kararlarını isteyin"
Arama işleminde kontrollü davranmak gerektiğini ve 'delil koymaları' engellemek için dikkat
etmek gerektiğini ifade eden Tanay, "Arama işlemine başlarken kontrolünüz altında olması
gerekiyor. Her odaya birer birer girecekler. Yeterli sayıda kolluk personeli içeride olabilir.
Eğer birden fazla polis varsa bir yerlere bir şey koyabilirler. Arama esnasında hiçbir eşyaya
dokunmayın. Eşiniz, kardeşinizle mektuplarınız varsa da el koyamazlar" diyerek aramada her
şeye el konulamayacağını anlattı. "Aramada her şeye el konulamaz. Kitaplara el konulacaksa,
toplatma kararlarını isteyin. Arama işlemi bu şartlar altında yapılır. Tutanak tutulur, okuyun.
Gerçeği yansıtıyorsa imzalayın. İmza atmıyorsanız gerekçelerini altına yazın" diyerek arama
sürecinde yapılması gerekenleri anlattı.
"Bilgisayarınızı alıp götüremezler, bilgileri kopyalamak zorundalar"
Bilgisayarlar üzerinden elde edilen ‘delillere’ değinen Tanay, "Bilgisayarlarda her veri
transferleri hangi silici programı kullanırsanız kullanın geri dönüşümle elde ediliyor. Son
dönemlerde gözaltına alınanlar için bilgisayarlar delil oldu. Bilgisayarın zaptı için ayrı bir
karar olması gerekiyor. Bilgisayarınızı alıp götüremezler, bilgileri kopyalamak zorundalar,
imajını almak zorundadırlar" dedi. Polisin savcılık talimatıyla bilgisayarı alıp götürebildiği
durumların da yaşandığını söyleyen Tanay, "Bilgisayarın imajını aldıktan sonra size teslim
etmek zorundalar. Polisin yedeklediği bilgiler neyse, kendi çıkarttığı imaj neyse onun aynısını
vermek zorundadır. Mesela Abdullah Öcalan’ın indirilmiş bir videosu, Kandil’de gerilla
görüntüleri vs. delil olabiliyor. Arama işlemi için alınan karara itiraz etme ve tazminat isteme
hakkınız da bulunuyor" dedi.
"Savcılıkta da susma hakkınız var"
Savcılıkta da susma hakkının kullanılabileceğini belirten Tanay, "Gözaltında yaşadıklarınızı
savcıya anlatabilirsiniz. Savcılıkta da susma hakkınız var. Birden fazla savcı aynı işlemi
sürdürürken karar verecek olan soruşturma savcısıdır. Savcı ifadelerden sonra ya serbest
bırakır ya da mahkemeye tutuklama istemiyle sevk edilir. Savcının serbest bırakması
hakkınızda dava açılmadığı ya da açılmayacağı anlamına gelmez" diyerek savcılık sürecine
değindi.
"Her işleme itiraz hakkınız var"
Tutuklama kararına 7 gün içinde itiraz edilebildiğini belirten Tanay, "Tutuklanınca 7 gün
içinde itiraz edebiliyorsunuz. Ayrıca her aşamada tahliye edilmenizi talep edebilirsiniz. Her
işleme itiraz hakkınız var. İtiraz ettikçe fark yaratmış olursunuz, kolluğun oluşturmaya
çalıştığı standardı bozmuş oluruz. İtiraz ederken çok ayrıntılı yazmayın. Çünkü daha sonra
delil diye dosyaya konuluyor" diyerek hukuki prosedür olarak yapılması gerekenleri anlattı.
Odatv.com