GÜNAH ÇIKARMA
Kasabanın çok sevilen rahibi, 25 yılın ardından emekli oluyordu. Kilisede ona bir veda toplantısı
düzenlediler. Açılışı kısa bir konuşma ile yörenin ünlü bir politik lideri yapacaktı. Toplantı saati geldi. Politikacı ortada yoktu. 15 dakika, yarım saat beklediler. Kimse görünmeyince, rahip, cemaatin sıkıldığını görüp kürsüye çıktı ve anılarını anlatmaya başladı."Benim bu kilisede ilk hatırladığım şey, Günah Çıkarma Hücresindeki ilk deneyimimdir. Hücremin öte yanında, perdenin arkasında konuşan günahkarı dinlerken felaket bir şehre geldiğimi düşünmüştüm. O ilk
itirafçım, komşusunun televizyonunu çalmış, karakola götürülmüş, ama bin yalan kıvırıp sıyırmanın yolunu bulmuştu. Anne ve babasından devamlı para çalmış, ilk patronunu önce dolandırmış, sonra karısıyla yatmış, yetmemiş, adamın 17 yaşındaki kızının da ırzına geçmişti. Her türlü uyuşturucuyu kullanmıştı.. Halka açık yerlerde ahlaka aykırı davranmaktan, çıplak gezmekten göz altına alınmıştı. İnanmazsınız, sokak kadınlarından hastalık kapıp, öz kız kardeşine bulaştırmıştı. Bir tek insan bu kadar günahı nasıl işleyebilir, diye dehşete düştüm.
Ben nasıl bir yere gelmiştim.. Ama geçen günler içinde kasabamın insanlarının hepsinin böyle olmadığını gördüm.. Daha sonra günah çıkarmaya gelenlerin harika ve sevecen insanlar çıkınca, burada kalmaya ve yerleşmeye karar verdim. İyi ki de kalmışım" derken, kilisenin kapısı açıldı. Politikacı içeri girdi. Doğru kürsüye gelip, geç kaldığı için özür diledi ve açış konuşmasına hemen başladı..
"Sevgili rahibimizin buraya ilk geldiği günü asla unutamam. Günah çıkarma hücresine ilk giren ve ona işlediği günahları itiraf eden ilk kişi olma şerefine ulaştığım için ne kadar mutlu ve gururlu olduğumu bilemezsiniz!.."
|