Bektaşi babası kahvede oturmuş, "Allahım! Fakir kuluna bir şişe rakı ihsan
et!" diye yalvarıp duruyormuş. Yan tarafta oturan softa başı, babayı zor
durumda bırakıp açık düşürmek için, "Allahım! Ben kuluna iman nasip et!"
diye yalvarmaya başlamış. Yandaki softa beslemeleri, efendilerinin
mesajını hemen alıp babaya bindirmişler:
"Yahu, sen ne biçim adamsın? Bak, hazret, Allah'tan iman niyaz ediyor,
sen rakı istiyorsun. Kötü örnek olmaya utanmıyor musun?"
Baba; her zamanki sakin, ârif ve kâmil tavrıyla asırlara ders olacak
ibret ve hikmeti yerine oturtan şu cevabı vermiş:
"Şaşacak ne var, efendiler. Herkes Allah'tan kendinde olmayanı ister.
Softa efendi onda olmayanı istiyor, ben de bende olmayanı..."
Allah ile aldatanlar halkın elinden her şeyi aldılar ve bunun içindir ki
her şeyleri var. Onlarda olmayan tek şey, Kur'an'ın istediği iman. Galiba
bu yoksunlukları yüzündendir ki sürekli 'din-iman' diye bağırıp
çağırmakta, ona buna toslamaktalar. Baba erenlerin hatırlattığı ölümsüz
gerçeği unutmayalım:
"Herkes kendinde olmayanı, muhtaç olduğu şeyi ister."
|