Don Deyip Geçmeyin
Joe, yatak kariyeri basarılarla dolu bir insandır.
Ancak yaslandıkça bu kariyeri, inanılmaz bir bas agrısı yüzünden sarsılır. Saglıgı ve ask hayatı çekilmez, bir hal aldıgında ,tıbbı bir yardıma ihtiyacı oldugunu fark eder.
Kapı kapı, doktor doktor gezdikten sonra problemini çözebilecek bir uzman
hekim bulur kendine;
" - Size bir iyi bir de kötü bir haberim var." der doktor.
" - Doktor önce iyi haberi duymak istiyorum."
" - Sizi bas agrınızdan kurtarabilirim."
" - Peki kötü haber nedir doktor bey?"
" - Nadir görülen bir durum...söylemesi zor ama hadım edilmeniz
gerekiyor. Cinsel organınız, omurganızın alt kısmına baskı yapıyor ve bu
baskı sizde dayanılmaz, bir bas agrısı yaratıyor. Bu baskıdan kurtulmanın
tek yolu erkeklik organınızı almak."
Joe bu haber karsısında sok olur ve morali çok bozulur. Kendi kendine
sorar;
" - Ne yapsam acaba. Erkeklik organım alınırsa ben nasıl yasarım. Kimin
için yasarım.. El içine nasıl çıkarım!"
Cevap vermek için fazla düsünmez ve baska bir sansı olmadıgı için bıçak
altına yatmaya karar verir. Hastaneden taburcu oldugunda;
" - Oh be! Dünya varmıs. Kurtuldum Su lanet agrıdan" diye derin bir nefes
alır, ancak üstünde önemli bir parçasının eksik oldugunu hisseder. Caddede
yürürken farklı bir kisi oldugunu sezinler. Yeni bir baslangıç yapmaya ve
yeni bir hayata baslamaya karar verir.
Bir erkek giyim magazasının önünden geçerken vitrinde duran bir takım
elbiseye takılır gözleri. " - Iste tam aradıgım takım elbise!" der ve
dükkana girer.
Tezgahtara; " - Yeni bir takım elbise istiyorum" der.
Tezgahtar Joe'yu söyle tepeden tırnaga bir süzer ve;
" - Bir bakalım. 44 beden!" der.
Joe gülerek;
" - Kesinlikle dogru, nerden anladınız?"
" - Bu benim isim."
Joe takım elbiseyi dener. Üstüne cuk diye oturur. Joe aynada kendisine
hayran hayran bakarken tezgahtar sorar;
" - Yeni bir gömlek de ister misiniz?"
Joe bir kaç saniye düsündükten sonra;
" - Elbette" der.
Tezgahtar Joe'ya söyle bir bakar;
" - Kol numarası 34 ve 16 numara yarım yaka."
Joe sasırır;
" - Kesinlikle dogru nerden anladınız?"
" - Bu benim isim!"
Joe gömlegi giyer. Evet gömlek süper olmustur. Yakasını aynada düzeltirken
tezgahtar sorar;
" - Beyefendi vallahi jilet gibi oldunuz! Size bir tane de sapka veriyim
ben!"
Joe aynaya bakarak;
" - Heyt ulan be façayı o biçim düzdüm." diye içinden geçirir ve
" - Evet bir de sapka bakayım kendime!" der tezgahtara. Tezgahtar Joe'nun
kafasına bakarak; " - Eveeeeet...7-5/8."
Joe dumur üstüne dumur yasamıs bir sekilde tezgahtara;
" - Evet..dogru..nerden bildiniz?" diye sorar.
Tezgahtar iyiden iyiye havaya girmis bir sekilde;
" - Bu benim isim efendim" der.
Sapka da süper oturmustur kafasına.
" - Vayyy beee, ulan ben neymisim beee. Ulan ben var ya ben..." diye
düsünürken tezgahtar yine sorar;
" - Size bir tane de don verelim efendim"
" - Joe bir kaç saniye düsünür ve;
" - Tamam! Hemen bana en fiyakalı donlarınızdan getirin!" der.
Tezgahtar geri adim atarak "Eveeeeet..36 beden!"
Joe gülerek; " - ilk defa yanıldınız. Ben 18 yasımdan beri 34 beden
giyiyorum!" der.
Tezgahtar kafasını sallayarak;
" - Hayır EFENDIM..size 34 olmaz. Erkeklik organınızı sıkıstırır ve omurganıza
basınç yapar bu da dayanılması güç bir bas agrısı çekmenize sebep
olur!..."
( Joe'nun eli apısarasına gıder, boslugu hısseden Joe kut diye yere duser:)))) )
Efenim, neymis, don deyip gecmeyin.. ve de UYGUNU giyin