EMANETÇİ İMAM
Zamanın birinde; Erzurum'dan bir grup insan, hacca gitmek için yola çıkmışlar. Van'a gelmişler.
Van'ın bir köyünde konaklamaya karar vermişler.
O köyün de imamı yokmuş.
Köylüler aralarında konuşmuşlar ve Erzurum'dan çıkıp hacca giden bu
topluluktan birini, imam yapmaya karar vermişler.
''Bu insanlar hacca gidiyorlarsa, boş insan değillerdir'' diye düşünmüşler.
Nitekim; tekliflerini, içlerinden birisi kabul etmiş.
Her yıl, 400 koyun verilecekmiş imama.
Adam; ''hacca gidip masraf yapacağıma, burada kalıp, yalandan imamlık yapar ve her yıl 400 koyun sahibi olurum'' diyerek işe başlamış.
Köylü camide toplanmış, namaz kılınacak.
Sayın İmam, başlamış namazı kıldırmaya:
- ''Erzurum'dan çıktım yola, Van'da verdim mola.. 400 koyun verdiler bana, Allahuekber!''
Bu, günlerce aynı biçimde devam etmiş.
Köylü bu işe biraz şaşırmış ve konuşmuşlar aralarında:
- ''Daha önceki imam mı yanlış kıldırıyordu, yeni imam mi yanlış kıldırıyor?
Bunu gidip, Müftü'ye soralım.''
Sayın Müftü, has Trabzon'lu!!
Müftüye gelen halk, her şeyi anlatmış.
Müftü köylüye dönerek:
- ''Siz şimdi, hiç imama çaktırmadan köyünüze dönün ve namaz vakti camide toplanın; ben de namaza geleceğim'' diye emir verir.
Herkes köyüne döner ve namaz vakti cemaat camide toplanır.
Tabi ki Sayın Müftü de camidedir.
İmam namazı kıldırmaya başlar.
Birinci rekat:
- ''Erzurum'dan çıktım yola, Van'da verdim mola.. 400 koyun verdiler bana, Allahuekber!'' der hoca.
Arkadan "öhö.. öhö!.." şeklinde bir ses duyulur.
İmam, ''yakalandım, herhalde!'' diye korkmaya başlar.
İkinci rekatta, sözlerinde biraz değişiklik yapar:
- ''Erzurum'dan çıktım yola, Van'da verdim mola.. 400 Koyun verdiler bana, yarısı sana yarısı bana.. Allahuekber!''
Namaz bitince, köylü Müftüye dönerek;
- ''İmam efendi namazı doğru mu kıldırıyor?'' diye sorar.
Müftünün cevabı:
- ''Haçen, birinci rekatta biraz şaşırdı ama ikinci rekatta işi düzeltti..