TÜRK OLMAK
Çatalın kenarını bıçak niyetine kullanmaktır. .
Nereye giderse gitsin, bir sekilde manzara resmi cekebilmektir.
Güneş gözlüğü takınca yakışıklı olduğunu sanmaktır...
Arabayi her yere park edebilmektir. .
TV yayının arkasından el sallayıp aynı anda cep telefonu ile yakınlarını arayıp haber vermektir... ...
Şampuan bitmek üzereyken içine su doldurmaktır. ..
Cihazların uzaktan kumandalarını naylonla kaplamaktır.. .
Bütün olayları ''bir arkadaşımın arkadaşının arkadaşı...'' şeklinde anlatmaktır.. .
Telefon çalınca yanına gidip bir kez daha çalmasını beklemektir. ..
Çayın yanında gelen şekerden fazla olanı garsona geri vermektir... Çay bardağı altlığını küllük olarak kullanabilmektir. ..
Fazladan verilen ketçap, mayonez ve kolonyalı mendili sonra lazım olur diye çantaya atmaktır...
Her programda "70 milyon bizi izliyor "diyebilmektir. ..
Düğünlerde "Dom Dom Kurşunu" ile göbek atarak, "bir avcı vurdu beni, bin avcı yedi beni" gibi sözlerle kendinden geçen tek millet olmaktır...
Araba camlarına "beni yıka" yazarak arabanın duygularına tercüman olmaktır...
Asgari ücretle çalışıyor bile olsa maaşının 2 katı fiyatlı cep telefonuna sahip olmaktır...
Rüzgarlı havalarda küller uçmasın diye küllüğe su koymaktır...
İçtikten sonra"nolucak bu memleketin hali"diye sormaktır ...
Sarı işıkta korna calmaktır...
Sandalyenin oynayan ayağına kağıt sıkıştırmaktır...
Denizde "suyun altında nefessiz ne kadar kalabiliyorum." diye deneme yapıp boğulma tehlikesi geçirmektir ...
Her aklına geldiğinde "Google" da kendi ismini aratmaktır ...
Bisküvi vs. çaya batırıp yemektir...
Papağana önce küfür öğretmektir....
Kaza yapan aracın etrafında toplanıp,yaklaşık hasar tahmini yapmaktır...
Yangın merdiveninin basamaklarına saksı saksı çiçek sıralamaktır.. .
Misafirliğe gidip saatlerce oturduktan sonra ,giderken kapı önünde tekrar muhabbet etmektir...
Yanındakinin gazetesine göz ucuyla bakıp gazeteyi büyük bir iştahla okumaktır..
"Nerelisin?" sorusuna cevap aldıktan sonra "içinden mi?" diye sormaktır..
Markete 1 ekmek almak için gidip en az 15 ekmeğe dokunmak,mıncıklamak fakat en sonunda ilk mıncıklanan ekmeği almaktır ...
Kaldırım varken yoldan gitmektir...
Düğünlerde saçı topuz yapıp, yandan iki bukle bırakıp, bir de saç üstüne sim döktürmektir.. .
Asansör beklerken tuşa ne kadar fazla basılırsa asansörün o kadar çabuk geleceğine inanmaktır... .
Kale kilit anahtarıyla kulağını kaşımaktır...
Bulmacadaki ünlülere kadın erkek farketmeden sakal, bıyık, kaş çizmektir...
Yemeğin tadına bakmadan tuz atmaktır...
Her şeyde pazarlık yapabilmektir. ..
"İnşallah"la bütün işleri hallettiğine inanmaktır...
Her secim zamanı "bir oydan bişe olmaz" diye oy vermemektir. .
Herşeyi bilmese de bilmektir...
Ve de Türk olmak :
İstanbul'da Kızkulesi, Anadolu'da buğday, Çukurova'da pamuk, Ege'de tütün, Karadeniz'de fındık, Trakya'da ayçiçeği olmaktır....
Kar yağdığında evsizleri düşünmektir...
Balkon köşesine kuşlar için ekmek kırıntısı koymaktır. ..
Yemeği ziyan etmekten korkmaktır, göz hakkına saygıdır ..
Kendi yerde, misafiri döşekte yatırmaktır ...
Milli maçta ağlamaktır. ..
Hayatın verdiklerine "nasip", vermediklerine "kısmet" demektir...
Her işin "hayırlısına" inanmaktır ve "feleğe" küfretmektir vede ağlamamak için çok gülmekten çekinmektir.. .
Yunus'u bilmektir, Aşık Veysel'i sevmektir...
Saz çaldığında, ney üflendiğinde, yüreğinin derinlerinde bir sızı duymaktır, bir de Yemen Türküsü'nde...
Asya'da batılı, Avrupa'da doğulu diye tepki görmektir...
Çanakkale'de ölmektir. ...
Askere davul-zurna ile evlat uğurlamaktır, belki de dönmeyeceğini bilerek...
Şehidinin tabutuna son kez dokunurken "vatan sağ olsun" demektir...
*Alıntıdır