"KÖR İMAM TUTTUĞUNU BECERİR" LAFI NEREDEN GELİYOR...
Gaybubeti Haşefe meselesine açıklık getiriyorum. Kullanacağım arapça veya
farsça kelimeleri bilmeden biraz değiştirmiş olabilirim, şimdiden özür...
İlgiyle okuyacak, bir tarihsel gerçek hakkında bilgi sahibi olacak ve
okurken eğleneceksiniz. ..
İslam hukukunda, "boş ol" denmesiyle kadından boşanılabilirdi. Ancak daha
sonra adam pişman olursa, aynı kadınla yeniden evlenebilirdi. Ancak üç kez
boşarsa, artık aynı kadını bir daha alamazdı.
Bununla birlikte, tek atışta üçlük boşama yolu da vardı. "Tallak-ı Sellase".
Yani tek seferde üç kez boş ol demek yerine geçen bir kavram. Bu durumda da,
artık yeniden aynı kadını alamazdı.
Adam bir anlık kızgınlıkla, tallak-ı sellase ile kadını boşar. Yani tek
seferde üçlük atış yapar ve aynı kadını tekrar alamaz duruma gelir. Ancak
daha sonra pişman olur. Ama İslam hukuku üçlük boşama sonrası aynı kadının
geri alınmasına izin vermediği için, "hülle" yoluna gidilir. Yani bir nevi
"ortada kuyu var, yandan geç" türü bir "hile-i şeriye" ile durumu kurtarma
operasyonu.
Hülle, boşadığın karının bir başkasıyla evlenmesi demektir. Eğer kadın, sen
boşadıktan sonra yeni bir evlilik geçirirse ve boşanırsa, artık senin
tallak-ı sellase temizlenmiş olur ve aynı kadını geri alabilirsin.
Yani o kadını bir başkası (afedersiniz) becerirse, geri almanın yolu açılmış
olur.
Bu durumda iş, güvenilir bir hülleci bulmaya kalır. Çünkü hülleci, boşadığın
kadını alacak, onunla cinsel ilişkiye girecek, kadına kötü davranmayacak ve
cinsel ilişki sonrası boşamayı da kabul edecek ki, sen geri alabilesin.
Hülleci senin boşadığın kadınla evlendi diyelim. Ve kadını sevdi, boşamayı
kabul etmiyor. Senin pişmanlık bu durumda fayda etmez ve hülleci boşamadığı
sürece kadını geri alamazsın.
Ama iş bununla da bitmiyor.
Düşünün ki, her ne kadar kızıp üç kez boşamışsan da veya tek atışta üçlük
boşamışsan da, sonunda pişman olmuşsun, aynı kadını severek geri almak
istiyorsun. Ama gelgelelim iş o kadar kolay değil. Çünkü sevdiğin kadın, bir
başka erkekle cinsel ilişkiye girmiş durumdadır ve senin midenin bunu
kaldırması lazımdır.
İşte hile-i şeriye, burada da devreye giriyor.
1. Senden sonra kadını alan hülleci, kadını çıplak görmemeli.
2. Cinsel ilişki olmalı ama, senin mideni kaldırmayacak ölçülerde olmalı.
Çözüm var elbette. Hem kadını becerecek, hem de çıplak görmeyecek. E, bu kim
olabilir ? Tabii mahalledeki kör imam. Yani boşadığın karıyı becersin, ama
görmesin.
Karısını üç kez boşayan ve pişman olan herkes, kör imamın kapısını çalar.
"Aman hocam, benim boşadığım karıyla ilişkiye gir de, ben sonradan geri
alabileyim". ..
Böylece, ilk madde yerine gelmiş olur. Yani kör imam kadını becerir ama
çıplak görmez. Üstelik imam hocaefendi olduğu için güvenilir birisidir ve
sonradan, "Boşamam, geri vermem" demez.
İkinci madde biraz çetrefilli. Yani cinsel ilişki olacak ama, bunun da bir
ölçüsü olmalı yani.... Öyle, feci bir ilişki olmamalı. Yoksa miden
kaldırmaz, aynı karıyı geri alamazsın.
Bu nedenle, hile-i şeriye bunu da kurala bağlamış;
Cinsel ilişki olacak ama, tam bir duhül olmayacak. Yani erkek cinsel
organının tamamı içeri girmeyecek. Sadece baş kısmı girse yeter. Yani
"haşefe". Yani "glans penis".
Anlattıklarım biraz iğrenç olmaya başladı, ama bu bir tarihsel gerçek.
Erkek cinsel organının sadece baş kısmı içeri girerse, bu durumu kurtarıyor.
Ama yüzeysel bir giriş de yetmiyor. Yani hepsi girmeyecek ama "ucundan
accık" da olmayacak.
Baş kısmı, kadın cinsel organının içine girip gözden kaybolacak kadar
girmeli.
Gaybubeti haşefe, bu demektir.
Haşefe = erkek cinsel organının baş kısmı = glans penis
Gaybubet = kaybolma
"Erkek cinsel organının baş kısmı, kadın cinsel organının içinde gözden
kaybolana kadar girecek."
Öff be ! Amma zorlandım haa anlatırken.
İşte şimdi anladınız, "kör imam tuttuğunu becerir" lafının nereden
geldiğini...
İmam memnun, adam memnun, kadın memnun.
İşte hukuk diye buna derim ben......!
*ALINTIDIR