ŞARAP VE KADIN
Şarap gibidir kadın. Şarabın beyazı, kırmızısı, rozesi, kadının
sarışını, esmeri, kumralı. Şarabın rengine bakılarak karar
verilemeyeceği gibi, kadının da dış görünüşüne bakarak gönül
verilmemeli.
Her üzümden petrus şarabı olamayacağı gibi her kadından da eş olmaz...
Şarabı belli sıcaklıkta bekletip şişesini açtığınızda, önce kokusu
cezbetmeli sizi. Kadınıysa, doğru yerde ve doğru zamanda tanıyıp
yüreğine dokunduğunuzda bakışları, gülümsemesi, samimiyeti
cezbedebilmeli.
Bir kadeh şarabı kokladığınızda ayırabilmelisiniz hangi bağlardan
yetişen hangi çeşit üzümlerden yapıldığını. Bir kadına aşık olmaya
başladığınızdaysa bilebilmelisiniz onu aşık olduğunuz kadın yapan tüm
özelliklerini. Yüreğinde acıyacak yaralar olup olmadığını, nelere
hüzünlenip nelere sevindiğini, hangi çiçeği koklamaktan hangi şarkıyı
dinlemekten haz duyduğunu bileceksiniz.
Sonra, bir yudum içtiğinizde şaraptan dudağınızda kalan tat ile
damağınızda kalan tadı ayırt edebilmelisiniz. Dudağınızda kalan tat,
yani ilk hissettiğiniz çok daha önyargılı ama geçici olacaktır.
Damağınızda kalan tat ise, daha iyi analizedilmiş, ayrıtılmış, daha
çok duygularınızla algılanmış ve kalıcı olandır. Tüm bu tadımlık
hazların ardından şarabın bir de beyninizde yarattığı reaksiyonlar.
Hafif bir baş dönmesi, hoşluk ve sakinlik. Yada felaket bir baş
ağrısı, mide bulantısı. Sonuçlarda önemli elbette ama şarabı içmeden
bunları hissedemeyeceğiniz gibi ilişkiyide yaşamadan o kadının sizde
nasıl etki bırakacağınıda bilemezsiniz.
Ancak sadece şarabı eleştirmekde doğru değil. Mesela şaraptan önce ne
yemiştiniz, nasıl bir gün geçirmiştiniz o şarabı nerede içmiştiniz.
Demekki ilişkilerde, sizinde yaşanmışlıklarınız önemli. Birlikteliğe
bakış açınız, onu nerede, ne zaman ve nasıl yaşadığınız. Bir kadını
anlamak bir şarabı analiz etmek gibidir. Dünüyle, bugünüyle ve
yarınıyla sizde bırakacağı tatları sevmek, yeniden onu içebilme arzusu
ile yanıp tutuşmak gibidir.
Sarhoşun hep bir bahanesi vardır içmek için, o hüzünlensede içer
sevinsede. Ama amacı zevk almak değildir, ne içtiği önemli de
değildir. Sadece içip var olmadığı bir dünyada olmak ister kendince.
Ama aşığın bahanesi olmaz amacı da mutlu olmaktır sevgiyle. Öyleyse
sevdiğiniz kadına değer verin, emek verin, yüreğine dokunun
saçlarından bile önce. Işığıyla,neşesiyle, kahkahalarıyla başınızı
döndürebiliyorsa, gözleriyle gözlerinizi okuyabiliyorsa, sevincinizi
hüznünüzü paylaşabiliyorsa, O Kadın Sizin Şarabınız...
Ama unutmayın her üzümden petrus olamayacağı gibi her erkekten de gurme olmaz..!
*Alıntıdır