TÜRKİYE’NİN SIRTINDAKİ HANÇERLER

 

Rifat Serdaroğlu Eski Sağlık ve Devlet Bakanı

 

 

AKP ve Başbakan’ın en çok sevdiği ve uçağından, evinden, arabasından hiç eksik etmediği iki gazete hangileridir bilirmisiniz? Biri VAKİT, diğeri TARAF. Vakit Gazetesi, sık aralıklarla ismine takılar yapar, sorumlu müdür değiştirir ki, mahkemelerce hakkında verilen tazminat davalarından kurtulsun. (Anadolu’da vakit- Türkiye’de vakit gibi).  Bu gazetenin birinci görevi Başbakan’ı tenkit edenlere küfre varacak kadar hakaret etmektir. Bayi Satışı sadece 12 bin  olan bu gazete’nin görevi, Lâik Cumhuriyete karşı olmak ve Başbakan’ın tetikçiliğini yapmaktır.

 

Diğeri ise TARAF Gazetesidir. Çetin Altan’ın oğlanı Ahmet Altan Genel Yayın Yönetmeni, Amerikalı CIA görevlisi ile evli Yasemin Çongar ise Genel Yayın Yönetmen yardımcısıdır. Günlük satışı 40 bin’e ancak ulaşmaktadır. Bu gazetenin görevi, yabancı istihbarat kuruluşlarından(eş kontenjanından) aldıkları bilgileri, tarikat polisleri ile proje haline getirip, AKP’nin kamuoyunda düştüğü sıkışık durumdan kurtulmasını sağlamak veya AKP’nin gerçekleştireceği bir yasal düzenlemeyi perdelemek, kamuoyunun dikkatini bu yöne çekmektir.

 

Bunlar projeyi hazırladıktan sonra ikinci perde başlar; Yeni Şafak, Zaman, Türkiye, Star, Bugün, Vakit, İsmet Berkan’ın Radikal’i, Aydın Doğan’ın kendisini batıran prensleri Cengiz Çandar, Hasan Cemal, TRT’yi dolandırmaktan mahkûm olmuş M. Ali Birand ve Polis Akademisi Öğretim görevlilerinden Önder Aytaç ile ATV, Samanyolu, Kanal 7, Ülke TV,Kanal 24, Kanaltürk, Bugün Tv, TRT’nin tüm kanalları  hepsi birden propagandaya başlarlar.

 

 Aman Allahım, meğer neler yaşamışız! Türk Ordusu ne planlar yapmış! Çocukları öldürmek, müzeleri camileri bombalamak, büyük demokrat RTE’yi ve hükümetini devirmek için darbe düzenlemeyi düşünmek, kendi Generallerini öldürmeyi tasarlamak, kendi uçağını düşürmeye çalışmak, “ağlayan kaşar”-Derviş Mehmet’in torunu Bülent Arınç’a kroki ile suikast tertiplemek!

 

Sonra, üçüncü perde başlar; Böylesine kendi ülkesine düşman bir medya’nın yarattığı propaganda gücü ile Bağımsız Yargı, önüne gelen ve çoğunluğu cemaat polisleri tarafından hazırlanan dosyalarla baş başa bırakılır.( Hatırlarsanız Vedat Yenerer’in 150 yıllık antika ve çalışmayan tüfeği için polis, otomatik tüfek raporu düzenlemiş ve adam derdini anlatana kadar 1 yıl cezaevinde kalmıştı). Terörle mücadeleye ve vatan savunmasına ömrünü harcamış komutanlar adliyelerde, adi suçlularla aynı muameleye tabi tutularak, Türk Silahlı Kuvvetleri yıpratılmaya çalışılır. Yasa gereği “Gizli” olması gereken ilk soruşturmaların her anı bu tetikçi medya’da  nasıl oluyorsa resimlerle yer alır. Bu arada son 7 yılda çok zenginleşmiş, gecekondudan boğazdaki villaya taşınmış  badem bıyıklı, ütüsüz pantolonu, kravatsız, cemaatte hocasından İslam Cumhuriyeti eğitimi almış, büyük demokrat! Köşe yazarları ve varlığını Atatürk’e ve Lâik Cumhuriyete bağlı cemaatin profesörleri! TV’lerden hüküm verirler ve insanları mahkum ederler.

 

Sonra ne mi olur? Hiçbir şey. İftiralar ve sahte planlar yargıdan döner. Döner dönmesine de, bu gazetelerin hiç birinde haber olmaz, yer verilmez. Olan yalan haberle suçlanan vatan evlatlarına ve ailelerine olur. Sonra yeni bir proje hazırlanmaya başlanır. Bu alçakça çalışma yaklaşık 5 yıldır devam ediyor. Bu olayların, bizzat Başbakan’ın haberi ve bilgisi olmadan yapıldığını düşünmek, aptallıktan başka bir şey değildir.

 

Buradan Başbakan’a seslenmek isterim; Sn. Başbakan doğruluk, dürüstlük ve ağzınızdan çıkan sözünüzü tutmakla çok övünüyorsunuz, “tüyü bitmemiş yetim” cümlesini de sık kullanıyorsunuz. Size inanmak isterim. Gelin şu “yetim hakkını” yiyenlerden hesap sorun: Yukarıda saydığım gazetelerin hepsi gerçek satış rakamlarını gizlemektedirler. 50 bin satan gazete 700 bin satıyorum, 650 bini abone diyor. Halbuki bizler bu gazetelerin bedava dağıtıldığını görüyor ve biliyoruz. Bu paranın kaynağı nedir? Uyuşturucu parası mıdır? Demokrasiyi yıkmaya çalışan dini cemaatlerin, örneğin El-Kaide veya Hizbullah’ın parası mıdır? Yoksa sizi devirmeye çalıştığını söylediğiniz Ergenekon’un parası mıdır? Neden bu abone listeleri devletten saklanır?  Haydi bir an için Kasımpaşalı tarafınız ağır bassın da, yetim hakkı yiyen bu kara para sahiplerinden hesap sorun. Biraz cesaret.

 

Sn Başbakan, şunu özellikle bilmenizi isterim ki bu tip “orta çağ kurnazlığı” ile hazırlanmış tuzak ve tertipler, Türk Millet ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin arasını asla açamaz. Aksine Milletin, Ordusuna sevgisi ve güveni devamlı artmaktadır. Sizi kim “darbe” diye korkutuyorsa onlara inanmayın. Türk Milleti ve Türk Ordusu darbe istemez. Artık “Darbe” devri kapandı. Ama yalnızca “askeri darbe” devri değil, “sivil darbe” ve “tarikat darbeleri” de kapandı. Bunu önce siz anlayacaksınız, sonra da yandaş medyaya anlatacaksınız.

 

Sn. Başbakan, anlamanızı istediğim üçüncü konu şudur; Hiç kimse “vazgeçilmez” değildir. Mezarlıklar kendini vazgeçilmez sananlarla doludur. Seçimle geldiniz, seçimle gideceksiniz. Önce bunu içinize sindirin. Siz Potamya Padişahı değilsiniz. T.C. Başbakanısınız. Hepimizin olduğu gibi sizin de PATRONUNUZ “TÜRK MİLLETİDİR”. Emanetini size belli süre için veren millet, ilk seçimde geri alacaktır. Sonra sizin ve iktidarınızın hesap verme dönemi başlayacaktır. Polisin yönlendirme yapmadığı, yargının baskı altında tutulmadığı, medya’nın olayları çarpıtmadığı bir huzur ortamında, Bağımsız Yargıda hesap verebilmek her siyasetçi için onur verici bir olaydır. Size de bu onurlu duruş yakışır.

 

Bugün son olarak Türkiye Cumhuriyeti Devletinde görev yapan “BÜROKRAT” lara seslenmek istiyorum; Bu ülkenin rejimi, ATATÜRK’ÜN kurduğu ve anayasamızda yazan, LÂİK, SOSYAL, HUKUK DEVLETİ ve Parlamenter rejimdir. Hiç biriniz hayal görmeyin. Bu rejimi yıkmaya kimsenin gücü yetmez. Değiştirmeye kalkanı bu millet tükürükle boğar. Kanunsuz emirlere uymayın. Yarın iktidar değişikliğinde size kanunsuz emir verip yaptıranlar ortadan kaybolur, Hâkimin karşısında yalnız kalırsınız. Sizler “DEVLETİN” emrindesiniz. Siyasi iktidarın sadece yasal emirlerine uyacaksınız. Unutmayın ki her hareketiniz millet tarafından takip ediliyor.