Kadıköy’deki Boğa Heykelinin öyküsü
Alman Kralı II. Willhelm Istanbul'u ziyaret ettiğinde dönemin sultanı II.Abdulhamid'e armağan olarak bir boğa heykeli getiriyor. Heykel önce Yıldız Sarayı'nın bahçesine konuluyor. Ardından da şimdiki Lütfi Kırdar Salonu'nun olduğu yere yerleştiriliyor. Daha sonra Asya yakasına gönderiliyor ve Kadıköy'de eski belediye binasının oraya konuyor. Ardından da şu an bulunduğu yere, Altıyol'a yerleştiriliyor.
Bu Boğa Heykeli hem mitoloji hem de Türk – Alman ilişkilerinin tarihi açısından önemlidir: Mitolojiye göre Tanrılar Tanrısı Zeus, Io'ya aşık olur. Onunla birlikte olabilmek için her gece Io'yu inek, kendini de boğa kılığına sokar. Bunu öğrenenen Zeus'un karısı Hera çılgına döner. Ve bir inek sineğini Io'nun başına musallat eder. Vinzo denen bu sinekler o kadar canını acıtır ki ineğin, hayvan çılgına döner. İşte Io da Hera'nın musallat ettiği o sinek yüzünden çılgına döner ve öyle bir acıyla koşar ki toprağı yararak yol alır. İşte onun açtığı o geçide İnek Geçidi anlamında Bosphorus, yani İstanbul Boğazı denir.
Peki neden bir Alman Kralı, tutar da bir Boğa Heykeli hediye eder? Çünkü II. Willhelm mitolojideki o hikayeyi biliyor ve ona bir gönderme yapıyor. Osmanlı Imparatorluğu'na "artık Tanrı benim, bunu bil" demeye getiriyor.
KAYNAK : Beşiktaş Belediyesi Yayını olan B+ Dergisi
|